Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11870 Esas 2014/3444 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11870
Karar No: 2014/3444
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11870 Esas 2014/3444 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce onama kararı verilmiştir. Ancak tevdi eksikliğinin tamamlanması için gönderilen dosya yanlış anlaşılarak mahalline gönderilmemiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı sonrası Dairemizce verilen kararlar kaldırılmıştır. Olayda mağdurenin beyanına rağmen sanık müsnet suçtan beraat ettirilmiştir. Dosya, Üsküdar İlçesi Adli Teşkilatı kapatıldığından İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkraları
14. Ceza Dairesi         2013/11870 E.  ,  2014/3444 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanık ..."ın nitelikli cinsel saldırı suçundan yapılan yargılaması sonunda; çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.06.2007 gün ve 2005/195 Esas, 2007/181 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizce 18.10.2012 gün ve 2011/4399 Esas, 2012/10191 Karar sayı ile tebligat eksikliğinin tamamlanması için tevdii kararı verildiği, eksikliğin ikmali sonrası ilk olarak Dairemizin 25.04.2013 gün 2013/3723 Esas, 2013/4989 Karar sayılı ilamı ile “onama” verilerek karara bağlandığı, karara bağlanan dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca mahalline gönderilmek için yazılan tevdiin, eksik ikmalinde gönderilen tevdii şeklinde yanlış anlaşılarak mahalline gönderilmesi yerine, Başsavcılıkça dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi üzerine 2013/7442 Esas numarası aldığı ve UYAP ortamında alt dosya bağlantısı gözükmediği, Dairemizce de 19.09.2013 gün 2013/7442 Esas, 2013/9404 Karar sayılı ilamı ile yeniden hüküm verildiği, ancak yeni hükmün daha önce karara bağlanan mahkeme kararı ile ilgili olması nedeniyle yok hükmünde olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.12.2013 gün ve 2013/365836 sayılı itiraznamesi ile de yok hükmünde olan ikinci hükmün içeriği dikkate alınarak ilk hükmün incelenerek kaldırılması ve yeni bir hüküm verilmesi talebiyle itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelendi;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE, ikinci 19.09.2013 tarihli ilam yok hükmünde olduğundan yeni bir işlem tesisine yer olmadığına, Dairemizce verilen 25.04.2013 gün 2013/3723 Esas, 2013/4989 Karar ve 19.09.2013 gün 2013/7442 Esas, 2013/9404 sayılı Kararlarının 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK.nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkraları uyarınca KALDIRILMASINA, karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre, olay tarihinde 15 yaşını doldurmamış olan mağdurenin, sanığın işyerinde çalışmaya başladıktan yaklaşık 15 gün sonra 2005 yılı Ağustos ayı içerisinde iş yerinin arka tarafında bulunan küçük bölmeye öğle yemeğini hazırlamak için giren mağdureye, arkasından saldıran sanığın, mağdurenin elinde bulunan bıçağı kolunu bükerek aldıktan sonra kendisini yüzüstü yatırıp normal yoldan ırzına geçtiğini iddia eden mağdurenin, hayatın olağan akışına da uygun düşmeyecek şekilde aynı gün saat 22.00"a kadar işyerinde çalışıp, ailesine bu olaydan bahsetmemesi, ertesi gün kimse anlamasın düşüncesiyle tekrar çalıştığı işyerine gidip 2-3 hafta çalışmaya devam etmesi ve bu süre boyunca sanığın tecavüz etmeye çalıştığını, daha sonra işten ayrılmasına rağmen yaklaşık 2 ay sonra sanığın iş yerinde çalışma teklifini kabul ederek tekrar işe başladığını, 17.11.2005 günü, sanığın tekrar tecavüze yeltendiğini, babam gelecek diyerek engel olduğunu bir müddet sonra babasının gelmesi üzerine olaydan yine babasına bahsetmeyerek evlerine gittikten sonra olayı ailesine anlattığını beyan etmesi, 19.11.2005 günü babası ile kolluğa müraacatı üzerine soruşturmanın başlaması, mağdurenin, ifadelerinde ısrarla sanığın normal yoldan ırzına geçtiğini kan geldiğini beyan etmesine rağmen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan alınan 25.08.2006 tarihli mağdureye ilişkin raporda hymenin yırtılmaksızın duhule müsait olmadığı ve bakire olduğunun bildirilmesi, sanığın atılı suçlamayı kabul etmemesi, yargılama aşamasında dinlenilen savunma tanıklarının ifadeleri karşısında; sanığın mahkûmiyetini gerektirecek kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delillerde elde edilemediğinden, sanığın müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 30.11.2012 gün ve 2891 sayılı kararı ile Üsküdar İlçesi Adli Teşkilatı kapatıldığından dosyanın İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara