Esas No: 2011/12479
Karar No: 2011/1056
Karar Tarihi: 19.10.2011
İŞLEME KARARI İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMLERİN TESELSÜL EDEN TEK - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/12479 Esas 2011/1056 Karar Sayılı İlamı
- IRZA GEÇME
- FUHŞA TEŞVIK
- KORUMA KARARI
- KATILMA VE TEMYIZ HAKKI
- ZINCIRLEME SUÇ
- SOSYAL HİZMETLER KANUNU (2828) Madde 24
- SOSYAL HİZMETLER KANUNU (2828) Madde 22
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 417
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 416
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 415
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 414
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 80
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 65
"İçtihat Metni"
ÖZET: 2828 SAYILI KANUN’UN 22, 24. MADDELERİNE GÖRE KORUMA KARARLARININ İSTİSNALAR HARİÇ ÇOCUKLAR REŞİT OLANA KADAR DEVAM ETMESİ KARŞISINDA, KARAR TARİHİNDE 18 YAŞINI TAMAMLAYARAK REŞİT OLAN MAĞDURE ADINA SHÇEK KURUMUNA TANINMIŞ KATILMA HAKKI HÜKÜMSÜZ HALE GELDİĞİNDEN, KURUM VEKİLİNİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ GEREKİR.
AYNI MAĞDUREYE YÖNELİK BİRİ IRZA TASADDİ DİĞERİ İSE IRZA GEÇME NİTELİĞİNDE İKİ EYLEMİN GERÇEKLEŞTİĞİ KABUL EDİLMESİNE RAĞMEN 765 SAYILI TCK’NIN 80. MADDESİ UYARINCA BİR SUÇ İŞLEME KARARI İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEMLERİN TESELSÜL EDEN TEK SUÇ SAYILDIĞI VE CEZASININ ARTIRILMASI GEREKTİĞİ GÖZETİLMEDEN, SADECE SON IRZA GEÇME EYLEMİNDEN HÜKÜM KURULARAK EKSİK CEZA TAYİNİ YASAYA AYKIRIDIR.
lrza geçme ve reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçlarından sanıklar Şeyhmus, Hamit, Ali, Mehmet S., Şeyhdavut O., Ümüt, Burhan, Nizam, Sabri, Sadettin, Silahattin, Mehmet G., Ahmet, Recep, Hamit, Mahmut, Teyyar, Enver, Şeyhdavut D., Cüma, Rıdvan, Ersun, Azad, Selman, Abdulaziz ile Kerem’in; ırza geçme, reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve fuhşa teşvik suçlarından sanıklar Emine, Türkan, Şemsettin, Harun ve Şeyhdavut A.’nın; reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve fuhşa teşvik suçlarından sanık Rudvan’ın yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar Harun, Şemsettin ile Şeyhdavut A. hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davaları ile tüm sanıklar hakkında reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan açılıp reşit olmayan mağdureyi rızaen kaçırıp alıkoyma suçu kabul edilerek kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına, sanıklar Azad, Şeyhdavut A. ile Selman’ın ırza geçme suçundan, sanık Rudvan’ın fuhşa teşvik suçundan beraatlerine, sanıklar Şeyhmus, Hamit Ab., Ali, Mehmet S., Şeyhdavut O., Ümüt, Burhan, Nizam, Sabri, Sadettin, Silahattin, Mehmet G., Ersun, Ahmet, Recep, Şemsettin, Hamit A., Harun, Mahmut, Teyyar, Enver, Şeyhdavut D., Cüma, Rıdvan, Kerem ve Abdülaziz’in ırza geçme suçundan mahkumiyetlerine, sanıklar Emine ve Türkan’ın ise fuhşa teşvik ve ırza geçme suçları bütün halinde ırza geçme suçu kabul edilerek mahkumiyetlerine dair (Mardin Birinci Ağır Ceza Mahkemesi)’nden verilen 28.09.2010 gün ve 2003/137 Esas, 2010/160 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi katılan SHÇEK vekili, katılanlar vekili, sanıklar Türkan, Silahattin, Nizam, Sabri, Burhan, Abdulaziz ile müdafileri ve sanıklar Emine, Şeyhmus, Hamit Ab., Ersun, Ali, Mehmet, Ümüt, Şeyhdavut O., Sadettin, Mehmet G., Ahmet, Recep, Şemsettin, Hamit A., Harun, Mahmut, Teyyar, Enver, Şeyhdavut D., Cüma ve Kerem müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi:
Mağdure Nurcan’ın kayden 02.01.1990 doğumlu olup karar tarihi itibariyle 18 yaşını tamamladığı, 2828 sayılı Kanun’un 22, 24. maddelerine göre koruma kararının istisnalar hariç çocuklar reşit olana kadar devam edecek olması karşısında, mahkemece verilen katılma kararının mağdurenin reşit olmasıyla hükümsüz hale geldiği anlaşılmakla, katılan SHÇEK vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin diğer temyizlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar Şemsettin ile Harun hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davaları ve tüm sanıklar hakkında reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan açılıp reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçuna dönüşen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına dair kararlar ile delillerle iddia ve savunma, duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu ve beraati kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanıklar Selman, Şeyhdavut A. ile Azad hakkında ırza geçme suçundan verilen beraat hükümleri ile sanıklar Recep, Sadettin, Rıdvan, Kerem ve Mehmet G. hakkında ırza geçme suçundan verilen mahkumiyet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan tebliğname gibi ONANMASINA,
Sanıklar Mahmut, Şeyhdavut O., Enver, Şeyhdavut D., Harun, Teyyar, Ümüt, Nizam, Sabri, Silahattin, Şemsettin, Emine, Türkan, Şeyhmus, Hamit Ab., Mehmet S., Hamit A., Ahmet, Ali ile Abdulaziz hakkında ırza geçme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adları geçen sanıklardan her birisinin mağdure ile onu temin eden sanıklar Emine ve Türkan’ın hazır bulunduğu aynı zaman ve mekanlarda livata suretiyle cinsel ilişkiye girdiklerinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında; her bir sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 417. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
Sanık Rudvan hakkında fuhşa teşvik suçundan verilen beraat hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa uygun kabule göre sanık Rudvan hakkında atılı suçtan dolayı açılan kamu davasıyla ilgili olarak suç tarihi itibariyle 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince saptanan 7 yıl 6 aylık uzamış dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın ortadan kaldırılması yerine müsnet suçtan beraatine karar verilmesi,
Sanık Şeyhdavut A. hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına dair verilen kararın yapılan temyiz incelemesinde;
Mağdurenin beyanı, savunma ve tüm dosya içeriğinden sanık Şeyhdavut A.’nın mağdureyi diğer sanık Ümüt’e temin etmek suretiyle Ümüt’ün işlediği ırza geçme suçuna 765 sayılı TCK’nın 65/son maddesi gereğince iştirak ettiği anlaşıldığından, bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken fuhşa teşvik suçundan açılan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına hükmedilmesi,
Sanıklar Ersun, Burhan ve Cüma haklarında ırza geçme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin beyanı, savunma ve oluşa uygun kabule göre mağdureyle evinde iki kez cinsel ilişkiye giren sanık Ersun hakkında her ne kadar iddianame ile bir eylemden dolayı dava açılmış ise de; sabit görülen iki eylemin bütün halinde teselsül uygulaması yönünden 765 sayılı TCK’nın 80. maddesi uyarınca tek suç kabul edilmesi karşısında adı geçen sanığa ek savunma hakkı verildikten sonra teselsül hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden sanığa eksik ceza verilmesi,
Mağdurenin 25.02.2003 tarihli duruşmadaki anlatımında sanık Burhan’la ilgili olarak biri ırza tasaddi diğeri ise ırza geçme niteliğinde iki eylemden bahsettiği ve mahkemece her iki eylemin de gerçekleştiği kabul edilerek son ırza geçme eyleminden hüküm kurulduğu, ancak 765 sayılı TCK’nın 80. maddesi uyarınca bir suç işleme kararı ile gerçekleştirilen eylemlerin tek suç sayıldığı gözetilmeden, adı geçen sanık hakkında 80. maddenin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini ve sanığın ırza tasaddi şeklindeki eylemini mağdureyi temin eden diğer sanıklar Emine ile Türkan’ın da hazır bulunduğu aynı zaman ve mekanda gerçekleştirdiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında adı geçen sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 417. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
Mağdurenin soruşturma safhasında verdiği ifadesinde, sanık Cüma ile iki kez ilişkiye girdiğini beyan etmesine karşılık, mahkeme safhasında sanıkla bir kez ilişkiye girdiğini söylemesi ve bu durum üzerine çelişkinin giderilmesi maksadıyla mahkemece sorulan soruya cevaben mahkeme ifadesinin doğru olduğunu beyan etmesi ve dosya içeriği karşısında, adı geçen sanığın ikinci eylemi sabit olmadığı halde, hakkında 765 sayılı TCK’nın 80. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, katılanlar vekili, sanıklar Türkan, Silahattin, Nizam, Sabri, Burhan, Abdulaziz ile müdafileri ve sanıklar Emine, Şeyhmus, Hamit Ab., Ersun, Ali, Mehmet S., Ümüt, Şeyhdavut O., Sadettin, Mehmet G., Ahmet, Recep, Şemsettin, Hamit A., Harun, Mahmut, Teyyar, Enver, Şeyhdavut D., Cüma ve Kerem müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 19.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.