Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/1872 Esas 2022/10511 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1872
Karar No: 2022/10511
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/1872 Esas 2022/10511 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Şarkışla Adliyesinde görevli bir mübaşir olarak çalışmaktaydı. Sanık, posta masrafları olarak kendisine verilen paraların posta idaresine teslim etmek göreviyle görevlendirilmişti. Ancak bu işlem yasal olarak mümkün değildi. Sanık, cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakılmıştı. Sanık müdafii temyizde bulundu ve karar bozuldu. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: CMUK'un 310., 317., 321., 260/1. ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri, 7417 sayılı Kanun'un 40. maddesi ve TCK'nın 248/2-1. cümlesi. Ayrıca, kararda Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmektedir.
5. Ceza Dairesi         2022/1872 E.  ,  2022/10511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Eylemlerin kül halinde zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Katılan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekilinin sanık müdafin temyizine cevap dilekçesi olarak 10/09/2015 tarihinde sunduğu dilekçenin temyiz istemi mahiyetinde olduğu kabulüyle yapılan incelemede;
    18/06/2015 tarihinde tefhim olunan hükmü CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra anılan tarihli dilekçe ile temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK'nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Adalet Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın 7417 sayılı Kanun'un 40. maddesiyle değişik 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca Adalet Bakanlığının başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı gözetilerek incelemenin katılan ... Bakanlığının vekalet ücretine yönelik temyiz talebi ile sanık müdafin mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Yazı işleri müdürleri ile mübaşirlerin görev, sorumluluklarını düzenleyen ve suç tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin yazı işleri müdürünün görevlerine ilişkin 6/3-h maddesindeki ''Harcın hesaplanması ve hukuk mahkemeleri veznesi bulunmayan yerlerde tahsiline ilişkin işlemleri yapmak'' hükmü ile mübaşirin görevlerine ilişkin 6/5-e maddesindeki ''Müzekkereler ve tebligatların ilgili kurum ya da kişilere ulaşmasını sağlamak üzere posta ve zimmet işlemlerini yerine getirmek'', yine suç tarihinden sonra yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin yazı işleri müdürünün görevlerine ilişkin 169/3-ğ maddesindeki benzer hüküm ile aynı maddenin 7. fıkrasındaki ''Yazı işleri müdürü, yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri yazı işleri hizmetlerinde görevli personele devredemez'', 5. fıkrasındaki mübaşirin görevlerine ilişkin önceki yönetmelikle benzer düzenlemeler ile 263. maddesindeki ''Bu Yönetmelikte açık hüküm bulunmayan hâllerde ... ve ilgili kurumlarca yürürlüğe konulan diğer yönetmeliklerin ilgili hükümleri uygulanır'' hükmü ışığında 11/07/2015 tarihli Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin İdari İşler İle Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin harç ve masrafları almaya yetkili olanlara ilişkin düzenlemesini içeren 89. maddesindeki ''Ön büro teşkilatı bulunan yerlerde bu iş yalnızca veznedara aittir. Zabıt kâtipleri, memurlar veya mübaşirler, bir işlemin ifası için ödenmesi gerekli harç ve masrafları iş sahiplerinden alamazlar. Harç ve masrafların tahsili işi kendisine verilmiş olan yazı işleri müdürü, görev sebebiyle yerinden ayrıldığı zaman iş sahiplerinin beklememesi için başkanın onayı ile önlem alır'' ve son olarak da suç tarihinde yürürlükte bulunan ... Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin mahkeme veznelerinin denetimine ilişkin 67/1. maddesindeki ''Mahkeme veznelerinin sayım ve hesapların kontrolü ile denetimi bu Yönetmeliğin Dördüncü Kısmının Birinci, İkinci ve Üçüncü Bölümlerinde gösterilen esaslar dairesinde yapılır. Banka ve PTT vasıtasıyla mahkemelere gönderilen ve mutemet defteri ile yazı işleri müdürleri tarafından bu yerlerden alınan paralar vezne kayıtlarıyla karşılaştırılır'' şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; Şarkışla Adliyesinde mübaşir olarak görev yapan sanığın, posta masrafları olarak yazı işleri müdürü tarafından kendisine verilen paraların posta idaresine teslimi hususunda görevlendirilmesinin yasal olarak mümkün olmaması karşısında, suça konu paralar kendisine görevi nedeniyle tevdi edilmiş sayılamayacağı gibi suçüstü ödeneğinden postane tarafından kendisine verilen pulları ve keza Sulh Hukuk Mahkemesi ve Sulh Ceza Mahkemesine ait dosyalardaki posta pullarını haksız olarak almak suretiyle çıkarılan tebligatlarda kullanarak bedellerini uhdesinde tutmak şeklindeki eyleminin, zimmet suçunu değil, hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Zimmetine geçirdiği miktarı soruşturma aşamasında ödediği halde sanık hakkında TCK'nın 248/2-1. cümlesi uyarınca cezasından 1/2 oranında indirim yapılması yerine TCK'nın 248/1. maddesinin uygulanması sonucu 2/3 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 14/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara