Esas No: 2019/4788
Karar No: 2022/9019
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4788 Esas 2022/9019 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4788 E. , 2022/9019 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bir vergi usul kanunu aykırılığı nedeniyle mahkumiyet hükmü verildiği belirtilen karar, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içinde ikinci suçun işlenene kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek incelendi. Kararda, hükmün açıklanmasına dair kararın açık ve gerekçeli olması gerektiği, bu ilkelere uyulmadan önceki karara yollama yapılarak gerekçesiz hüküm kurulduğu belirtildi. Ayrıca 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3., CMK'nin 34 ve 230. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 04.09.2014 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 21.10.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli, 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; CMK'nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3., CMK'nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan sağlayacak biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerekirken; açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa'nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230. maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.