Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7245 Esas 2022/10672 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7245
Karar No: 2022/10672
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7245 Esas 2022/10672 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/7245 E.  ,  2022/10672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında değişen suç vasfına göre denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme, sanıklar ... ve ... haklarında zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Başvurularının kapsamına göre incelemenin; sanıklar ... ve ... müdafilerin müvekkilleri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik, katılan Hazine vekilinin ise sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmü ile sanıklar ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet hükümleri açısından vekalet ücretine hasren vaki temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Dairemizin 07/03/2013 tarihli ve 2012/3903 Esas, 2013/1653 Karar sayılı bozma ilamında sanık ... yönünden sair temyiz itirazları reddedilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 24/01/1983 tarihli ve 8-486/6 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, bozma ilamına konu hüküm ya da hükümlerle ilgili olarak açıkça onama kararı verilmedikçe sair temyiz itirazlarının reddedilmesinin kesin ve mutlak bir bağlayıcılığının bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    1-Sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçundan verilen düşme hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Çaykara Belediyesine ait kum ocağı ve konkasör tesislerinde tahsildar olarak görev yapan sanık ...'nın tesiste satılan kum ve çakılın satışından makbuz düzenlemeden tahsil ettiği 70.954,50 TL'yi belediye kayıtlarına intikal ettirmeyerek diğer sanık ... ile birlikte uhdesinde bulundurduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın aşamalardaki savunmalarında makbuzsuz alınan paraların belediye başkanının talimatı ile belediye işlerine harcandığını belirtmiş olması, paraların harcandığı yerlere ilişkin liste ve bir miktar fatura sunması, dinlenen bazı tanıkların sanığın savunmalarını doğrulaması, yine tanık ...'ın müfettişe verdiği 16/09/2005 tarihli ifadesinde sanığın makbuzsuz alınan paraların belediyenin işlerinde kullanılacağını söylediğini ifade etmesi, belediye başkanı imzalı 08/04/2004 tarihli yazı ile sanığa açıktan alınan paraları belediyenin çeşitli giderlerini ödemede kullanma yetkisi verildiğinin anlaşılması karşısında, savunmada belirtilen harcamalara ilişkin tüm tanıklar ile fatura ve ödeme belgelerini düzenleyen kişilerin dinlenilmesi, belediye nezdindeki fatura ve muhasebe kayıtlarının incelenerek sanığın yapıldığını iddia ettiği harcamalara ilişkin belediye bütçesinden ayrıca bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılması sonrasında hasıl olacak sonuca göre görevi kötüye kullanma suçu üzerinde de durularak hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanık ...'ın 70.954,50 TL zimmetten sanık ... ile birlikte sorumlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın zimmetin oluştuğunun iddia edildiği tarihlerde konkasör tesislerinde görev yapmadığı, önceki belediye başkanı döneminde görevli olduğu nazara alındığında söz konusu zimmet miktarından sorumlu olamayacağı, bilirkişi raporuna göre de görev yaptığı döneme ilişkin olarak sadece hesap işleri müdür vekili olarak kum ve çakıl almak için müracaat edenlere tahsilat makbuzu verilmesini sağlaması gerekirken görevini layıkıyla ifa etmemek suretiyle 75 TL zarara sebebiyet verdiğinin tespit edildiği, eyleminin bu haliyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    Sanıklar hakkında hesap hatası sonucu netice cezaların 7 yıl 9 ay 22 gün yerine, 6 yıl 21 ay 22 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar haklarında aynı Kanun'un 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, sadece bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi yerine, memuriyet hak ve yetkisini kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması ile süre belirtilmeksizin hükmolunan cezanın yarısı kadar denilmek suretiyle de yasaklılık süresi bakımından infazda tereddüt oluşturulması,
    Sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili ile sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 20/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara