Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/4575 Esas 2012/409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/4575
Karar No: 2012/409
Karar Tarihi: 18.01.2012

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/4575 Esas 2012/409 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak toplam cezanın hesaplanması esnasında, konut dokunulmazlığının ihlali suçu için uygulanacak olan kanun maddeleri sanık lehine göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve açıklanması geri bırakılması kararının verilip verilemeyeceği hususu değerlendirilerek tekrar yargılama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şöyledir: TCK 53/1-c, TCK 53/3, 765 Sayılı Kanun, 5237 Sayılı TCK, 5560 Sayılı Kanun, 5728 Sayılı Kanun, 6008 Sayılı Kanun, ve 5271 Sayılı CMK.
14. Ceza Dairesi         2011/4575 E.  ,  2012/409 K.

    "İçtihat Metni"



    Irza geçme ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından sanık ...’in bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve atılı diğer suçtan mahkûmiyetine dair Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04.06.2007 gün ve 2006/254 Esas, 2007/129 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
    Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c maddesinde sayılan haklardan yoksunluğun kendi alt soyu yönünden koşullu salıvermeye kadar, kendi alt soyu dışındakiler yönünden cezanın infazı tamamlanıncaya kadar hükmedileceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiyle düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c bendinin uygulanmasına ilişkin cümle hükümden çıkartılarak yerine "aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendinde sayılan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar, aynı bentteki kendi alt soyu dışındakiler üzerindeki haklardan ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
    Mağdurenin anne ve babasının 27.07.2006 tarihli talimat duruşmasında sanıkla uzlaşmak istemediklerini belirtmeleri karşısında, tebliğnamedeki bu nedenle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık hakkındaki lehe olan hükmün, 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesine uygun olarak önceki ve sonraki kanunların o suça ilişkin tüm hükümleri her suç için ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle tespiti gerektiği halde, sanığın işlediği iki suç tek bir suç gibi benimsenip her iki kanuna göre belirlenen toplam cezaların kıyaslanması suretiyle, konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanığın lehine olduğu gözetilmeden, 5237 sayılı Kanunun lehe olduğu kabul edilerek uygulama yapılması,
    19.12.2006 günlü 5560 sayılı Kanunun 23, hükümden sonra yürürlüğe giren 08.02.2008 tarihli 5728 sayılı Kanunun 562 ve 6008 sayılı Kanunun 7. maddeleri ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi karşısında, koşulların varlığı halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği hususunun mahkemesince değerlendirilerek bir karar verilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara