Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/2286 Esas 2022/10855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2286
Karar No: 2022/10855
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/2286 Esas 2022/10855 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ancak, sanığın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemine uyan görevi kötüye kullanma suçu da bulunmaktadır. Bu suçun zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır ve bu sebeple sanık, görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edilememiştir. İcbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçunu işlemesi nedeniyle sanık hüküm giyse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve hapis cezasının ertelenmesinin gerekip gerekmediği, CMK'nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden sonuçlandırılmıştır. Sanığın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle suç işlemesi kabul edilmiş ve bu sebeple sanık, bu hak ve yetkilerin tamamını kullanmaktan yasaklanmıştır. Aktarılan bu kararda, TCK'nın 257/1, 66/1-e ve 67/4. maddeleri göze çarpmaktadır. Ayrıca, hüküm giyen sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2021/2286 E.  ,  2022/10855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikaba teşebbüs (iki kez)
    HÜKÜM : Sanık hakkında şikayetçi ...'e karşı icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçundan açılan kamu davasında eyleminin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle bu suçtan mahkumiyet, mağdur ...'e yönelik icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Sanığın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemine uyan görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan Nisan 2009 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
    Sanık hakkında icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Uyap sisteminden yapılan sorgulamada; sanığın sabıka kaydında yer alan ilamın adli sicilden silinme koşullarının oluştuğu ve duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir halinin de bulunmadığı nazara alınarak; kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık nedeniyle yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının ve hapis cezasının ertelenmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK'nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, “suçun niteliği..." şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanığın 53/5. maddesi gereğince bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmaktan yasaklanması yerine kamu görevi üstlenilmesinden yasaklanmasına karar verilmek suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
    Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 22/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
















    Hemen Ara