Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/18832 Esas 2014/18367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18832
Karar No: 2014/18367
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/18832 Esas 2014/18367 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu iddiasıyla bir kredi sözleşmesinden doğan borcun tahsili için dava açmıştır. Ancak mahkeme sözleşmede davalının kefil olarak belirtilmediği ve kefalet şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda da bozma kararı verilmiştir çünkü davada ticari bir uyuşmazlık söz konusudur ve Ticaret Mahkemesi'nde görülmelidir. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2014/18832 E.  ,  2014/18367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mahkemesi Sıf.)
    TARİHİ : 02.07.2014
    NUMARASI : 2013/203 E. 2014/549 K.

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı F... Gıda İnş. ve Malz. Nak. Hayv. Hiz. Taah. Üret. Paz.San. Tic.Ltd. Şti. ile imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine uygun olarak anılı firmaya borçlu cari hesap ve ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, davalının da sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesi keşide edildiği halde borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrıldığını, borcun ortaklıktan sonra oluştuğunu, borçtan sorumluluğu bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunmaması ayrıca söz konusu kefaletin Borçlar Kanunu"nun 583. maddesinde düzenlenen kefilin sorumlu olduğu miktarı, kefalet tarihini ve müşterek kefil olması durumunda bu durumu kendi el yazısıyla belirtmesi gerektiği şartını taşımaması nedeniyle borçta müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmayacağı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlığa konu sözleşme ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/f maddesi gereğince dava ticaridir. Davalı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tanımlanan tüketici kapsamına girmediğinden ve ticari davanın görüleceği mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi (6102 sayılı TTK"nun 5. maddesi) olduğu düşünülmeden Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara