Esas No: 2011/1152
Karar No: 2012/374
Karar Tarihi: 18.01.2012
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/1152 Esas 2012/374 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Irza geçme suçundan sanık ... ile bu suça fer’an iştirakten sanıklar ... ve ...’ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Artvin Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.12.2005 gün ve 2005/128 Esas, 2005/97 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii ile sanık ... tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurenin dinlenilmesi sırasında 5271 sayılı CMK.nın henüz yürürlüğe girmemiş olması nazara alınarak psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişinin bulundurulmaması usûli bir eksiklik olarak görülmemiş, sanık ... hakkında 765 sayılı TCK.nın 31. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Mağdurenin babası sanık ...’ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dosya iade yazısından önce kurulan ilk hükme, sanık ...’ın ise temyiz incelemesine konu bu hükme yönelik olarak verdikleri temyiz layihalarında mağdurenin nüfus kayıtlarında görünen doğum tarihinin gerçek yaşını göstermediğini bildirmeleri, mağdurenin incelenen nüfus kaydına göre de 29.10.1987 olarak görünen doğum tarihinin nüfus kayıtlarına 14.02.1989 tarihinde tescil olunduğunun anlaşılması karşısında, suçun oluşumu ve niteliğine etkisi bakımından ilgili merciinden doğum tutanağının onaylı sureti getirtilip, resmi bir kurumda doğmadığının saptanması halinde, yaşını belirlemeye yönelik kemik grafileri çektirilerek, radyoloji uzmanının da mevcut olduğu tam teşekküllü bir hastaneden sağlık kurulu raporunun aldırılması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş sorulup, suç tarihindeki gerçek yaşı belirlendikten sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi,
Kabule göre de;
Mahkemece sanıkların eylemlerinin 765 sayılı TCK.nın 414/1. maddesi kapsamında kaldığı kabul olunduğu halde, 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesine göre yapılan mukayesenin 5237 sayılı TCK.nın 103/2. maddesi yerine aynı
Kanunun 102/2. maddesi ile yapılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.