Esas No: 2022/5971
Karar No: 2022/6694
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/5971 Esas 2022/6694 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/5971 E. , 2022/6694 K."İçtihat Metni"
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Edilen Daire Kararı : Dairemizin 16/11/2021 tarihli ... esas ve ... sayılı kararı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararları : a) Mahkûmiyet; ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli, ... esas ve ... sayılı kararı
b)İstinaf başvurusunun esastan reddi; ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 19/02/2020 tarihli, ... esas ve ... sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucunda, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarih, 2018/432 esas ve 2019/45 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine dair karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 19/02/2020 tarih, 2019/1137 esas ve 2020/331 sayılı kararı ile istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 16/11/2021 tarihinde 2020/3899 esas ve 2021/11889 karar sayılı ilam ile sanık hakkında verilen hüküm hukuka uygun bulunarak sanık müdafiinin temyiz isteğinin esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B)İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında: '' İtiraza konu uyuşmazlık, sanık hakkında eksik araştırma ile karar verilip verilmediğine ilişkindir.
18/06/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun "Durdurma ve kimlik sorma" başlıklı 7. maddesi ile;
"(1) Çarşı ve mahalle bekçileri, görev bölgesi ve çalışma saatleri ile sınırlı olmak kaydıyla kişileri ve araçları;
a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,
c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,
ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya mal varlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabilir.
(2) Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfîlik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.
(3) Çarşı ve mahalle bekçisi, görevini yerine getirirken kendisinin çarşı ve mahalle bekçisi olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir, kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Bu kişilere kimliğini ispatlama hususunda gerekli kolaylık gösterilir. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal genel kolluk görevlileri haberdar edilir.
(4) Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için ihtiyaç duyulan makul süreden fazla olamaz.
(5) Durdurma sebebinin ortadan kalkması hâlinde kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilir.
(6) Çarşı ve mahalle bekçisi, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı hâlinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik el ile dıştan kontrol dâhil gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez" şeklinde,
"Adli görev ve yetkiler" başlıklı 8. maddesi ile de;
"(1) Çarşı ve mahalle bekçileri, suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri meydanda iken;
a) Şüphelileri yakalamak,
b) Yakaladıkları şüphelilerin kendilerine veya başkalarına zarar vermelerini engelleyici tedbirleri almak,
c) Suç delillerinin kaybolmaması veya bozulmaması için gerekli muhafaza tedbirlerini almak,
ç)Varsa olayın tanıklarının kimlik ve adres bilgilerini tespit ederek genel kolluk birimlerine bildirmek, ile görevli ve yetkilidir.
(2) Çarşı ve mahalle bekçileri haklarında tutuklama veya yakalama kararı çıkarılmış kimseleri gördükleri takdirde yakalamak ve bağlı bulunduğu genel kolluk kuvvetlerine teslim etmek ile görevli ve yetkilidir" şeklinde düzenlemeler getirilmiştir.
Bu düzenlemeye göre; Çarşı ve mahalle bekçileri, makul bir sebebin bulunması halinde bir suçun veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek amacıyla durdurma ve kimlik sorma işlemleri yapabilecek, suç işlendikten sonra suç delillerinin kaybolmaması veya bozulması için gerekli muhafaza tedbirlerini alabilecektir.
Ancak, olayın geçtiği 04/07/2018 tarihinde yürürlükte bulunan 12/05/2019 tarihli 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununa göre; çarşı ve mahalle bekçilerinin, durdurma, kimlik sorma ve arama yetkisi bulunmamaktadır. Bu çerçevede, hukuka aykırı ele geçirilen uyuşturucu maddelerin “suçun maddi konusu” ve “suç delili” olarak hükme esas alınamayacağından, sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulamayacaktır. Yüksek Dairenizin 08.02.2022 tarihli ve 2020/14297 E., 2022/1086 K. Sayılı kararında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; İlçe Emniyet Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu 04/07/2018 tarihli ve ... sayılı tahkikat evrakında olayın özeti başlığı altında şüphelinin çarşı ve mahalle bekçileri tarafından durdurulduğu ifadesine yer verildiği, 03/07/2018 tarihli Adli Kolluk Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı ile 04/07/2018 tarihli Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağında da aynı ifadeye yer verildiği, 04/07/2018 tarihli olay tutanağında saat 02:40 sıralarında çarşı ve mahalle bekçileri olarak yaya görevi ifası sırasında şüphelinin durdurulduğu belirtilmekle birlikte, 05:05 saati itibarıyla düzenlenen söz konusu tutanakta ... sicil numaralı komiser yardımcısının da imzasına yer verildiği, tutanak mümziilerinden ...'in 21/11/2018 tarihli duruşmada, başlarında ... ve iki bekçi arkadaşları ile dolaştıklarını beyanına konu ettiği, sanığın ise aşamalardaki savunmalarında bekçiler tarafından durdurulduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, 04/07/2018 tarihli tutanakta da belirtildiği üzere suç tarihinde çarşı ve mahalle bekçilerinin görevlerini ifa etmekte iken, hal ve tavrından şüphelenen sanığın görevlileri görmesi üzerine kaçtığı, kovalamaca neticesinde yakalandığı, yapılan üst aramasında 25 tane satışa arz edilecek fişek tabir edilen küçük paketçiklerin görevlilerce ele geçirildiği somut olayda; 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu çerçevesinde adli soruşturma yapma görev ve yetkisi bulunmayan çarşı ve mahalle bekçileri tarafında adli soruşturma yapılarak hukuka aykırı şekilde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, “suçun maddi konusu” ve “suç delili” olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, 04/07/2018 tarihli tutanakta çarşı ve mahalle bekçilerinden başka imzası bulunan ... sicil numaralı komiser yardımcısının dinlenilmesi suretiyle tanık ...'in 21/11/2018 tarihli duruşmadaki beyanında geçen ... ile aynı kişi olup olmadığının kesin olarak tespiti, sonucuna göre de aramanın usule uygun yapılıp yapılmadığı ve bu çerçevede sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görüldüğünden, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/11/2021 tarihli ve 2020/3899 E., 2021/11889 K. sayılı esastan red kararına sanık lehine itiraz edilmiştir.'' kanaati belirtilmek suretiyle, hükmün bozulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
C)CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, sanık lehine yapılan itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 16/11/2021 tarihli 2020/3899 esas ve 2021/11889 karar sayılı temyiz isteğinin esastan reddi kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
04/07/2018 tarihli tutanakta çarşı ve mahalle bekçilerinden başka imzası bulunan ... sicil numaralı komiser yardımcısının dinlenilmesi suretiyle tanık ...'in 21/11/2018 tarihli duruşmadaki beyanında geçen ... ile aynı kişi olup olmadığının kesin olarak tespiti, sonucuna göre de kaba üst yoklamasının usule uygun yapılıp yapılmadığının ve bu çerçevede sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.