213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6131 Esas 2016/5392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6131
Karar No: 2016/5392
Karar Tarihi: 20.06.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6131 Esas 2016/5392 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların \"sahte fatura düzenlemek\" suçundan açılan davada mahkeme, sanıkların şirketi devrettikleri 27.10.2005 tarihine kadar düzenlenen faturalardan sorumlu olduklarını ancak bu tarihten sonra düzenlenen fatura bulunmadığını belirterek, sanıkların sorumluluğunun tartışılması ve her takvim yılının ayrı suç olarak değerlendirilmesi gerektiği konusunda karar vermemiştir. Bunun yanında mahkeme, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıkların hak yoksunluklarının kendi alt soyu haricindekiler yönünden uygulanması gerektiği konusunu da gözden kaçırmıştır. Bu nedenle, sanıkların itirazları kabul edilerek karar BOZULMUSTUR.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/7. ve 53. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
21. Ceza Dairesi         2016/6131 E.  ,  2016/5392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat; sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet

    I-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    a-Sanıklar hakkında 2004-2005-2006-2007 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açılması, mahkemece sanıkların şirketi devrettikleri 27.10.2005 tarihine kadar düzenlenen faturalardan sorumlu olduklarının, bu tarihten sonra düzenlenen fatura bulunmadığının belirtilmesi ancak hüküm fıkrasında sanıklar hakkında hangi takvim yılından hüküm kurulduğunun anlaşılamaması karşısında; sanıkların şirketi devrettikleri 27.10.2005 tarihinden sonra sorumluluklarının tartışılarak ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve her takvim yılının kendi içinde düzenlenen sahte belge yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hangi takvim yılında işlenen suç için kurulduğu da anlaşılmayacak biçimde tek hüküm kurulması,
    b-Kabule göre de;
    1-Sanıklar hakkında; 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanıkların ertelenen cezasının aynen çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi, yasaya aykırı,
    2-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanıkların kendi alt soyu haricindekiler yönünden uygulanması gerektiğininin gözetilmemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara