Esas No: 2021/4380
Karar No: 2022/9727
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4380 Esas 2022/9727 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/4380 E. , 2022/9727 K.Özet:
Sanıklar ve katılanların arasındaki davada, sanıklar tarafından ibraz edilen \"protokol ve borç ikrarı\" başlıklı belgenin, bilirkişi incelemesi sonucunda kimyasal bir işlemle sahte olarak düzenlendiği tespit edilmiştir. Sanıklar, belgeyi mahkemeye sunarak suçu işlemişlerdir. Sanıkların savunmalarına rağmen, maddi gerçekler kuşku bırakmayacak şekilde araştırılmalıdır. Mahkeme kararı, suç tarihindeki hatalı tarih yazımı ve 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamada Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulmaması gibi nedenlerle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nin 211. maddesi: Özel belgede sahtecilik suçunun cezasını düzenler.
- 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesi: Ceza Yasalarının geriye etkili olarak uygulanmasını yasaklar.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1) Sanıklar ile katılanların karşılıklı davalarının bulunduğu, bu dava dosyasına sanıklar tarafından 22.03.2010 tarihli "protokol ve borç ikrarı" başlıklı belge ibraz edildiği, yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi ile söz konusu belgenin kimyasal bir işlemle silinerek dava konusu belge haline getirildiğinin tespit edildiği, bunun bir dilekçeden dönüştürülmüş sahte bir protokol ve borç ikrarı belgesi olduğunun belirlendiği, bu şekilde her iki sanığın, sanıklardan ...'nin hazırladığı ve bilirkişi raporuna göre sahte olarak düzenlenen belgeyi mahkemeye sunmak suretiyle kullanarak üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia olunan olayda; sanıkların aşamalardaki savunmalarında suçlamaları kabul etmemeleri ve sanık ...'un, katılan ... ve oğlu Hüseyin Karakuş ile aralarında ticari ilişkiden dolayı dostluk olduğunu, kullanmış olduğu krediye karşılık katılan ... tarafından ipotek verildiğini, ancak borçlarını ödeyemediğini, bunun üzerine katılan ... tarafından bankaya 44.000 TL ödendiğini, diğer sanık olan annesi ...'a ait 160.000 TL değerindeki taşınmazın, katılan ...'un damadı olan katılan ...'na devredildiğini, aradaki 116.000 TL farkın ödenmesini teminen suça konu 22.03.2010 tarihli belgenin düzenlendiğini; sanık ...'un, oğlunun borcuna karşılık katılan ...'a önce 150.000 TL'lik senet verdiğini, bu senedin icraya konulması üzerine takipten vazgeçmeleri için adına kayıtlı taşınmazın devri konusunda anlaştıklarını, bu yer satılınca alacaklarını alıp kalan parayı kendisine vereceklerini, anlaşmanın da suça konu belgede yazılı şekilde olduğunu beyan etmeleri karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanıkların üzerlerine atılı suçu katılan ...'tan olan alacaklarını tahsil etmek amacı ile gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin araştırılarak TCK'nin 211. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması yasaya aykırı,
2) Kabule göre de;
a-) Özel belgede sahtecilik suçlarında suçun, belgenin kullanılması ile oluşması karşısında; suç tarihinin, suça konu belgenin icra takibinde kullanıldığı 04.11.2010 ve dava dilekçesi ekinde kullanıldığı 06.04.2011 tarihleri yerine suça konu özel belgenin düzenlendiği "22.03.2010" olarak yazılması,
b-) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.