Esas No: 2022/5453
Karar No: 2022/11254
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/5453 Esas 2022/11254 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2022/5453 E. , 2022/11254 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Atılı suçtan iki kez mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde köy muhtarı olan sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait farklı taşınmazları mağdurlardan ...’a 1.000 TL bedelle sattığı ancak parasını almadan tapuda devrini yaptığı, ...’a 2.000 TL bedelle satışına karar verilen taşınmazın satış bedeline mahsuben alınan 1.000 TL’yi kanalizasyon yapım işine yardım adı altında aldığı ancak makbuz vermediği, sadece imzalı bir yazı verdiği, katılan ...’a ise 1.000 TL’ye satışına karar verilen taşınmazın parasını aldığı halde tapuda devrini yapmadığı gibi sonrasında köy sınırları içerisinde evi olduğundan bahisle satış işleminden vazgeçtiği, buna ilişkin iptal kararı almadığı, sadece kararın üzerini çizerek iptal ibaresini yazdığı, bu suretle köye ait arazilerin satışında Köy Kanunu'na uygun davranmayarak görevini kötüye kullandığı isnatlarından açılan kamu davasında sanık hakkında 03/04/2014 tarihli karar ile ...’a yönelik eylemi nedeniyle beraat, diğer iki isnat yönünden ise ayrı ayrı icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararları verildiği, hükmün sanık tarafından mahkumiyet kararları bakımından temyiz edildiği, beraat kararı yönünden ise temyiz bulunmadığı, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmesi sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/01/2018 tarihli tebliğnamede temyiz talebinde bulunulmayan beraat hükmüne ilişkin isnadın sübutu halinde zimmet suçunu oluşturabileceği, delillerin takdir ve tartışmasının, davaya bakmanın Ağır Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığından bahisle hükmün bozulmasının talep edildiği ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17/02/2021 tarihli, 2020/4707 Esas ve 2021/690 sayılı Kararı ile hükmün “Suç tarihinde köy muhtarı olan sanığın Köy Tüzel Kişiliğine ait 115 ada 6 nolu parseli 2.000 TL karşılığında ...'a sattığı, satış bedeline mahsus 1.000 TL'sini kanalizasyona yardım adı altında aldığı ancak makbuz vermediğinin iddia edildiği olaya ve dosya kapsamına göre, eyleminin sübutu halinde TCK'nın 247. maddesinde tanımlanan zimmet suçunu oluşturabileceği ve 5235 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca bu davaya ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,” gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası yerel mahkemenin görevsizlik kararıyla dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği, sanığın benzer eylemleri nedeniyle hakkında zimmet suçundan açılan başka bir kamu davası bulunması ve bu sebeple dosyaların birleştirilmesi talebinin akabinde dosyanın safahat görerek en son Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/35 Esas numaralı dosyasında birleştiği ve halen derdest olduğu, bu mahkemece "beraat kararı yönünden aleyhe temyiz bulunmayan hükmün Yargıtay 9. Ceza Dairesinin yukarıda anılan ilamıyla bozulduğu, mahkumiyet hükümlerinin ise inceleme dışı bırakıldığı, bu sebeple bozma ilamının yeniden ele alınarak bir karar verilip verilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için" ilgili Daireye 09/06/2022 tarihli yazının yazıldığı, Dairece bu yazı ilgi tutularak gereğinin yapılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, bunun üzerine düzenlenen 05/07/2022 tarihli ek tebliğname ile açıklanan safahatten bahsedildikten sonra mahkumiyet hükümleri yönünden de bozma istemiyle dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmış ise de; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17/02/2021 tarihli ve 2020/4707 Esas, 2021/690 Karar sayılı ilamıyla hakkında temyiz bulunmayan beraat hükmünün bozulmasına dair karardaki hukuka aykırılığın ancak Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı üzerine Dairece düzeltilebileceği, olağanüstü kanun yolu niteliğindeki itiraz yoluna başvuru ve bunu değerlendirme görev ve yetkisinin ise CMK'nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay C.Başsavcılığına ait olduğu, fakat ek tebliğnamede Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararına yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, temyiz talebinde bulunan sanığa da tebliğnamenin tebliğ edilmediği nazara alınarak ek tebliğnamenin sanığa tebliği ile itiraz hususunda gereğinin takdir ve ifası için incelenmeyen dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.