Esas No: 2022/13
Karar No: 2022/6768
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13 Esas 2022/6768 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/13 E. , 2022/6768 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 02/10/2007 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2008 tarihli ve 2008/13797 soruşturma, 2008/8143 esas, 2008/3564 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2008 tarihli ve 2008/1566 esas 2008/840 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 15/09/2008 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği ve infazı için 30/10/2008 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce sanığın tedbirin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/12/2009 tarihli ve 2009/58 esas, 2009/2025 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı temyiz ettiği,
4- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/06/2016 tarihli ve 2015/5534 esas, 2016/5733 sayılı ilamı ile, 6545 sayılı Kanun hükümleri uyarınca değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
5- Bozmadan sonra İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2016/622 esas, 2017/185 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28/04/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
6- Sanığın denetim süresi içerisinde 30/06/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/463 esas, 2019/806 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ve kararın 26/11/2020 tarihinde kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine;
İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 22/04/2021 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2-5. maddeleri gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2008 tarihli ve 2008/1566 esas, 2008/840 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/12/2009 tarihli ve 2009/58 esas, 2009/2025 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/06/2016 tarihli ve 2015/5534 esas, 2016/5733 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben, bozma üzerine sanığın anılan suçtan 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2016/622 esas, 2017/185 sayılı kararını takiben, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda sanığın 02/10/2007 tarihli eyleminden dolayı İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2008 tarihli ve 2008/1566 esas, 2008/840 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair karar ile zamanaşımının durduğu, 15/09/2009 tarihli eyleminden dolayı duran zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, sanık hakkında İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2016/622 esas, 2017/185 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın itiraz edilmeksizin 28/04/2017 tarihinde kesinleştiği, bu karar ile zamanaşımı süresinin yeniden durduğu, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/463 esas, 2019/806 sayılı kararına konu 2. suçun ise 30/06/2018 tarihinde işlendiği, zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı ve söz konusu bu kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 26/11/2020 tarihli ve 2019/3115 esas, 2020/2923 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek 26/11/2020 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sanık hakkında duran zamanaşımı süresinin ikinci suçun işlenme tarihi olan 30/06/2018 tarihinde yeniden işlemeye başladığı, bu durumda suçun işlendiği 02/10/2007 tarihi ile hükmün açıklanarak mahkûmiyet kararının verildiği 14/04/2021 tarihleri arasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 02/10/2007 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonunda, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2008 tarihli ve 2008/1566 esas, 2008/840 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine, İzmir 10. Sulh Ceza
Mahkemesinin 24/12/2009 tarihli ve 2009/58 esas, 2009/2025 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/06/2016 tarihli ve 2015/5534 esas, 2016/5733 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2017 tarihli ve 2016/622 esas, 2017/185 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 62/1 ve 50/1-a. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28/04/2017 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 30/06/2018 tarihinde aynı nev’iden suçu işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi kapsamında işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık asli, TCK’nın 67/4. maddesi gereğince de 12 yıl kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu dikkate alındığında;
5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı,
Somut olayda sanığın 02/10/2007 tarihli eyleminden dolayı İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2008 tarihli ve 2008/1566 esas, 2008/840 sayılı kararı ile verilen denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair karar ile zamanaşımının, kararın kesinleştiği 15/09/2008 tarihi ile mahkemece sanığın tedbire uymaması üzerine yeniden yargılamaya başladığı 19/02/2009 tarihine kadar durduğu, bu tarihte yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28/04/2017 tarihi itibariyle durduğu, denetim süresi içerisinde kasıtlı suçun işlendiği 30/06/2018 tarihinde yeniden işlemeye başladığı ve sanık hakkında 14/04/2021 tarihinde mahkumiyet kararı verilmesi ile sürenin kesildiği, zamanaşımını kesen ve durduran sürelerin hesaplanması sonucunda, suç için öngörülen zamanaşımı süresinin karar tarihinde dolmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2021 tarihli ve 2021/22 esas, 2021/246 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.