Esas No: 2020/3631
Karar No: 2022/11599
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3631 Esas 2022/11599 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2020/3631 E. , 2022/11599 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ve müdafin tayin olunan cezaların ayrı ayrı miktarı itibarıyla yasal koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 318. maddesi gereğince REDDİNE ve incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 17/06/2021 tarihli ve 2021/5-43 Esas, 2021/287 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; sanık ile katılan arasındaki vekalet ilişkisinde kamu otoritesi ve kamu gücünün kullanılmadığı, söz konusu paranın teslim edilmesinin sanığın avukat olmasının doğal sonucu değil katılan tarafından şahsına duyulan güven ilişkisi nedeniyle verilen ahzu kabz yetkisi kapsamında gerçekleştirildiği ve buna bağlı olarak da aralarındaki ilişkinin hizmet ilişkisi kapsamında kaldığı gözetildiğinde, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesinin ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur'' hükmü de gözetilerek, keza soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun, CMK'nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşmaya tabi olmasına rağmen anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA 04/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.