Evli kadını zorla kaçırıp alıkoymaya teşebbüs suçundan sanık ..."nin yapılan yargılaması sonunda; kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçundan mahkûmiyetine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.07.2008 gün ve 2004/478 Esas, 2008/221 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdure Sevda 18.04.2004 tarihli karakoldaki ifadesinde olay tarihinde abisinin evinde iken kapının çaldığını, eşi ..."in geldiğini sanarak kapıyı açtığında, sanığın saçlarını kavrayarak zorla kaçırmaya çalıştığını, bu sırada işten dönen eşi ... ile sanığın birbirlerine girdiği, eşinden kurtulur kurtulmaz sanığın bir araca binerek uzaklaştığını söylemiş, 29.05.2006 tarihli celsede ise sanığın, ikinci eşiyle evlendiği gün kapılarına geldiğini, zorla götürmek istediğini, abileri koşunca bıraktığını, abilerinin dövdüğünü ifade etmiş 14.12.2007 tarihli celsede ise ifadelerinin doğru olmadığını abisinin baskısı nedeniyle öyle söylediğini bildirmiş olması, mağdurenin yargılama aşamasında öldüğü bildirilen abisinin eşi ..."ın karakoldaki ifadesinden farklı olarak 08.03.2006 tarihli oturumda ..."in olay yerinde olmadığını, sanığın saçlarına yapışmadığını beyan etmesi, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, plakası bildirilen aracın sanıkla ilgisinin bulunmadığının anlaşılması, 17.05.2004 günü saat 23:30 sıralarında olduğu iddia edilen olayla ilgili olarak bir gün sonra akşam 20:00 sıralarında kolluğa başvurulduğunun anlaşılması ve tüm dosya içeriği karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.