Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/15694 Esas 2013/945 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/15694
Karar No: 2013/945
Karar Tarihi: 31.01.2013

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/15694 Esas 2013/945 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi, karşılıksız çek keşide etme suçlarından bir kez daha suçlu bulunan sanığın 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca iki kez 7500 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve bir yıl süre ile bankalarda çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına karar verdi. Şikayetçinin hükümlü hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle önceki hüküm de kaldırıldı. Ancak Yargıtay 14. Ceza Dairesi, mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığına dair karar verdi. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na göre, suç tarihi itibarıyla bu kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlediği belirtilerek, kayıtların Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünce silineceği fakat 5352 sayılı Kanunun 12. maddesinde sayılan şartlar dışında kayıtların silinmesine imkan bulunmadığı belirtildi. Ayrıca, hükümlüyü mahkum eden kararın, mahkumiyete yol açan suçun, hüküm tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuata göre bir suç olmaktan çıkarıldığı bildirildi. 6273 sayılı Çek Kanunu'nda yapılan değişiklikle, hükümlüye verilen ceza artık geçerli değildi. 6290 sayılı Kanunun 2. maddesi ise, adli sicil arşiv kayıtlarının silinme koşullarını yeniden düzenledi. Ancak kanun yararına bozma yolu, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren mevzuata göre mahkeme tarafından tekrar değerlendirme yapılabileceği şeklinde açıklandı. Kanunlar: 3167 Sayılı Kanun, 5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu, 6273 Sayılı
14. Ceza Dairesi         2012/15694 E.  ,  2013/945 K.

    "İçtihat Metni"



    Karşılıksız çek keşide etme suçlarından sanık ..."ın 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca iki kez 7500 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve bir yıl süre ile bankalarda çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına dair İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2008 gün ve 2007/1058 Esas, 2008/371 sayılı kararını müteakip, şikâyetçinin hükümlü hakkındaki şikâyetinden vazgeçmesi sebebiyle 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddesi gereğince önceki hükmün bütün cezai neticeleri ile birlikte kaldırılmasına ilişkin aynı mahkemenin 24.10.2008 tarih ve 2007/1058 Esas- 2008/371 sayılı Ek Kararı sonrasında, sanığın talebi üzerine arşiv kaydının silinmesine ilişkin aynı Mahkemenin 06.10.2011 tarihli ve 2011/190 D. İş sayılı kararına karşı;
    5352 sayılı Adli Sicil Kanununun geçici 2. maddesinin suç tarihi itibarıyla bu kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlediği, kanunun yürürlük tarihi olan 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlara ilişkin kayıtların Adli Sicil Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca infazın tamamlanması, ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, ceza zamanaşımının dolması, genel af hallerinde Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek arşiv kaydına alınacağı, 5352 sayılı Kanunun 12. maddesinde sayılan şartlar dışında kayıtların silinmesine imkan bulunmadığı, mahkûmiyete konu kaydın da suç tarihi itibarıyla bu kapsamda olduğu, anılan yasal düzenlemeler karşısında sanığın mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMUK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 27.11.2012 gün ve 2012/17253-66989 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
    Hükümden sonra 03.02.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile hükümlünün mahkûmiyetine karar verilmiş olan karşılıksız çek keşide etme eylemi suç olmaktan çıkarılmış ve 11.04.2012 tarihli Resmî
    Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 12. maddesinde değişiklik yapılarak, adli sicil arşiv kayıtlarının silinme koşulları yeniden düzenlenmiş ise de; kanun yararına bozma yolunun, hâkim ya da mahkemeler tarafından verilip, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki, verildikleri tarihte yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren mevzuata göre mahkemesince istem üzerine tekrar değerlendirme yapılabilecektir.
    Hüküm tarihindeki düzenlemeye göre, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 06.10.2011 gün 2011/190 D. İş sayılı Kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara