Esas No: 2021/3419
Karar No: 2022/11724
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/3419 Esas 2022/11724 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/3419 E. , 2022/11724 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar haklarında zimmet ve sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davalarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bu suçların zarar göreni olduğu, vekilinin bozma öncesi verilen ilk hükmü 14/08/2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği ve temyiz dilekçesinin katılma iradesi içerdiği ancak bu hususta olumlu veya olumsuz karar verilmediği anlaşılmakla, CMK'nın 237/2 ve 260/1. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarına katılan olarak KABULÜNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan bakanlık vekilinin tüm hükümlere, sanık ... müdafin müvekkili hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 257/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 20/12/2009 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında kullanma zimmeti suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
CMK'nın 225/1. maddesinde yer alan "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; 09/06/2011 tarihli iddianame ile sanığın kooperatif üyelerinden tahsil ettiği aidat tutarlarını muhasebe kayıtlarına intikal ettirmeyerek ve kooperatif kayıtlarına intikal ettirdiği bazı harcamaları belgelendirmeyerek mal edindiği yönünde açılan bir kamu davası bulunmadığı, kamu davasının kullanma zimmetine ilişkin eylemlerden ibaret olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
S.S. ... Konut ... Kooperatifi yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan sanığın 2007 ve 2008 yıllarında kooperatifin banka hesabına yatırılan 83.530,00 TL'nin aynı dönemde parça parça tahsilatını yaptığı halde kayıt altına almayarak uhdesinde tuttuğu, bu paraları 2009 yılında kooperatifin yasal kayıtlarına intikal ettirdiği ve aradaki zaman zarfında geçici süreyle kullandığı iddia ve kabul olunan somut olayda; kullanma zimmetinde, zimmetin konusunu geçici süre kullanılan paradan bu süre içinde elde edilebilecek nemanın oluşturacağı dikkate alınarak, suç tarihlerindeki kooperatife ait ilgili defter, belge ve kayıtlar getirtilerek dosyanın kül halinde bir bilirkişiye tevdi ile sanığın uhdesinde tuttuğu kabul edilen kooperatif parasının miktarı, süresi, elde ettiği nema tutarı hususlarında ayrıntılı rapor alınıp, tespit edilen nema miktarına göre koşullarının varlığı halinde değer azlığı sebebiyle hakkında 249. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun da karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak ve geçici süre kullanılan para miktarı zimmet kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve 14/12/2012 tarihli sanık aleyhine temyiz bulunmayan hükmün Dairemizin 19/12/2019 tarihli ilamıyla bozulmasına karar verildiği halde sanık hakkında CMUK'un 326/son maddesine aykırı olacak şekilde TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.