Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3978 Esas 2022/9994 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3978
Karar No: 2022/9994
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3978 Esas 2022/9994 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/3978 E.  ,  2022/9994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    1–... İletişim isimli iş yeri yetkilisi olan sanığın katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle hakkında açılan kamu davasında, sanığın ... İletişim'in alt bayi olduğunu, iş yerinin kaşesinin ... iletişimde olduğunu, suça konu GSM abonelik sözleşmesinin ... İletişim yetkilileri tarafından düzenlendiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, ... İletişim'in suç tarihinde yetkilisinin kim olduğu tespit edilip, sanığın savunması doğrultusunda ifadesine başvurulması ve gerektiğinde ... İletişim'in yetkilisi ile ilgili personelin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların ... İletişim'in yetkilileri ile personelinin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve abonelik sözleşme kayıtlarının bilgisayar üzerinden kod numarası yazılarak oluşturulduğunun anlaşılmasına göre, dava konusu sözleşmenin hangi iş yerinde düzenlendiğinin suçun işlendiği yeri saptama bakımından önem arz ettiği gözetilerek, ... İletişim Hizmetleri A.Ş.den bilgi işlem kayıtlarına göre sözleşmenin hangi bayiye ait bilgisayarda yapılmış olduğunun mevcut log kayıtlarından anlaşılması mümkün ise bunun tespit edilmesi talep edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Hükümlerden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri gereğince, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    b)Sanığın, katılan ...'in kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle 25.10.2011 ve 23.12.2011 tarihli sahte abonelik sözleşmelerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleşmiş olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanığın özel belgede sahtecilik suçundan iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
    c)Sanığın eylemine uyan "5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık” suçunda, ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    d)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara