Esas No: 2018/9146
Karar No: 2022/11765
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/9146 Esas 2022/11765 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/9146 E. , 2022/11765 K.Özet:
Mahkeme, bir kamu hastanesinde mutemet olarak görev yapan sanığın, ücretsiz izne ayrılan ve istifa eden personeller adına bordro düzenleyerek tahakkuk ettirdiği maaş ve ek ödemeleri kendi hesabına aktararak mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eylemi sonucu, sanığın zincirleme basit zimmet suçundan hüküm kurulmasına hata düşüldüğünü belirterek, suçun zincirleme nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağına karar verdi ve hükmü bozdu. Ayrıca, sanık müdafin temyiz itirazlarının yerinde olduğuna hükmeden mahkeme, TCK'nın 247/2. maddesinin uygulanması gerektiğine ve sanığın cezasını tayin etmek üzere TCK'nın 248/2. Maddesi'ne uygun olarak indirim yapılmasına karar verdi. Ayrıca, sanık hakkında, suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edildiği için cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verildi. Son olarak, mahkeme, yargılama giderlerinin sanık tarafından ödenmesi gereken miktarının 20 TL'nin altında kaldığı için hazineye yüklenmesine karar verdi. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 247. maddesi (zimmet suçu), TCK'nın 248/1. Maddesi (haksız tahrik indirimi), TCK'nın 248/2. Maddesi (iyi hal indirimi), TCK'nın 53/1-a maddesi (hak ve yetkileri kötüye kullanma suçu) ve TCK'nın 53/5. Maddesi (yasaklama cezası).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK'nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için "kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesi"nin gerektiği, dava konusu somut olayda; suç tarihlerinde ... Devlet Hastanesinde mutemet olarak görev yapan sanığın, ücretsiz izne ayrılan ve istifa eden personeller adına bordro düzenleyerek tahakkuk ettirdiği maaş ve ek ödemeleri kendi hesabına aktarmak suretiyle mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, suça konu paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, bu nedenle de fiillerinde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız olarak menfaat sağladığı anlaşılmakla, zincirleme biçimde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek zincirleme basit zimmet suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın eylemlerini zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında sübutu kabul edilen fiillerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı ve hakkında TCK'nın 247/2. maddesinin uygulanması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde basit zimmet suçundan hüküm verilmesi,
Sanığın 02/09/2013 tarihinde 43.300 TL ödeme yaptıktan sonra 03/09/2013 tarihli dilekçesi ile hakkında ihbarda bulunduğu, 10/10/2013 tarihinde kendiliğinden 7.500 TL, 06/11/2013 tarihinde ise idarenin bildirimi üzerine 1.309,29 TL ödediği, zimmet olarak kabul edilen 48.423,79 TL'nin 43.300 TL'sinin soruşturma başlamadan iade edildiğinin anlaşılması karşısında, ödeme iradesinin soruşturma başlamadan önceye yönelik olduğu nazara alınarak cezasından TCK'nın 248/1. maddesi uyarınca 2/3 yerine, 248/2. maddesiyle 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,
Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Yargılama gideri olarak sanıktan tahsili gereken miktarın, 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değiştirilen CMK'nın 324/4. maddesi hükmü doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20 TL'nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, Hazineye yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.