Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/14298 Esas 2013/859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/14298
Karar No: 2013/859
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/14298 Esas 2013/859 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2012/14298 E.  ,  2013/859 K.

    "İçtihat Metni"



    Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık ..."ın, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal ve suçluyu kayırma suçlarından sanık ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; sanık B. Yalçın"ın atılı suçtan mahkûmiyetine, diğer sanık hakkında atılı suçlardan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.06.2012 gün ve 2011/179 Esas, 2012/166 Karar sayılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden re"sen de temyize tâbi hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ... müdafii, sanık B. Yalçın ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
    Sanık ... hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal ve suçluyu kayırma suçlarından dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesine göre itirazı kabil nitelikte olduğu, müdafiin temyizi itiraz olarak kabul edilerek merciince de itirazın reddine karar verildiği sanık B. Yalçın müdafiin duruşmalı inceleme isteminin ise süresinden sonra olduğu anlaşıldığından, duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanık ... hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Hüküm kurulurken temel cezanın doğrudan TCK.nın 103/2. maddesi gereğince belirlenmesi gerekirken, uygulamanın 103/1. maddeden başlatılması,
    Sanığın eylemlerini tehdit altında işlediğine dair mağdurenin aşamalardaki çelişkili ve soruşturma evresindeki tutarsız anlatımları dışında kesin ve inandırıcı kanıt bulunmaması, kovuşturma aşamasında mağdurenin sanığın cinsel ilişkiye girmek için teklifte bulunması üzerine kabul ettiğini ve zorlama olmadığını, zaman içinde devam eden bir ilişkilerinin olduğunu beyan etmesi, olayın ortaya çıkış şekli, sanığın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerini tehdit ve cebir kullanarak işlediği sabit olmadığından sanık hakkında TCK.nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetinin kanunî sonucu olarak TCK.nın 53/1-c maddesindeki haklardan kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, aynı haklardan kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, kendi alt soyu dışındakileri ayrı tutmaksızın 53/1-c maddesindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, re"sen de temyize tâbi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara