Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar ..., ... ve katılan sanık ... ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar ... ve ..."ın atılı suçtan beraatlerine, sanık ... ..."ın atılı suçtan mahkûmiyetine dair Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.06.2008 gün ve 2007/470 Esas, 2008/384 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan sanık ... ... müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ... müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... ... hakkında verilen hükmün incelenmesine gelince;
Olay tarihinde arkadaş olan mağdurlar ..., ... ve 18 yaşı içinde olan ..."ın arabayla gezdikleri, 17 yaş içinde bulunan arkadaşları olan mağdure sanık ..."yi de teyzesinin kuaför dükkanından çağırarak hep birlikte gezmeye devam ettikleri, gece geç saatlere kadar gezdikten sonra ... ve ..."nin evlerine gitmeyerek geceyi gezerek birlikte geçirdikleri, Gözde"nin ailesinden çok korkması nedeniyle ... anlaşarak bir mizansen uydurmaya karar verdikleri ve anlaştıkları üzere, ..."nin 02.11.2007 günü karakola giderek ...tarafından teyzesinin kuaför dükkanından konuşmak bahanesiyle çağırıldığı, diğer mağdurların içinde bulunduğu arabanın yanına gelince zorla arabaya bindirildiği, Karanlık Liman mevkiine götürüldüğü, burada ... tarafından bir ağaca bağlanarak üst kısmındaki elbiselerin çıkarıldığı, fotoğraflarının çekildiği, bu şekilde sabaha kadar bekletildiği, ertesi gün serbest bırakıldığı şeklinde şikâyetçi olduğu, bilahere 05.11.2007 tarihli savcılık beyanında, olayın daha önce anlattığı şekilde olmadığı, aslında tamamen kendi rızasıyla mağdurlarla birlikte olduğunu beyan etmiş olması, bu gelişmelerin diğer mağdurlar tarafından da bilindiği tüm dosya içeriğinden anlaşılmış olmasına göre, sanık ..."nin ... ve ..."ya anlaşmalı olarak yaptığı isnatların, ... ve ... tarafından mizansen gereği
kabul edilmiş bulunması da nazara alınarak suç kastı taşımadığı ve bu nedenle sanık ..."ye atılı TCK.nın 109/1. maddesindeki kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunun oluşmadığı gözetilmeden adı geçen sanığın beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.