Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8761 Esas 2022/11993 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen karara göre, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilerek incelenmiştir. Suç tarihi başlığında yapılan yazım hatası düzeltilebilir kabul edilmiştir. Sanığın üzerine atılı suçun cezasının üst sınırının aynı Kanun'un 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin gerçekleştiği, kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hüküm kanuna aykırı olduğundan, karar BOZULMUŞTUR. Ancak, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle DÜŞMÜŞTÜR.
Kanun maddeleri:
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 240. maddesi: Görevi kötüye kullanma suçunun cezasının belirlendiği madde.
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4. maddesi: 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin belirlendiği madde.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2 maddesi: Kanunun belirlediği hükümlerin uygulanması sürecine ilişkin düzenleme.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Kanunların uygulanmasına ilişkin düzenlemeleri içeren madde.
- CMUK'un 321. maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda verilen hükümde bir yanlışlık tespit edilmesi durumunda hükmün bozulması gerektiğini belirten madde.
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi: Zamanaşımı sürecine ilişkin düzenlemeleri içeren madde.

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
26/05/2004 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 12/06/2013 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanığın üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunun suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 240. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç ve iddianame tarihleri arasında bu sürenin gerçekleştiği ve kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.