Esas No: 2018/11500
Karar No: 2022/11998
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11500 Esas 2022/11998 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/11500 E. , 2022/11998 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ... ve ... dışındaki sanıkların eylemleri nedeniyle açılan kamu davasında CMK'nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan ve katılma hakkı bulunmayan ...'ın mahkemece usulsüz olarak katılmasına karar verilmiş ise de bu durumun hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından, vekilinin diğer sanıklar açısından vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK'nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma, rüşvet verme ve rüşvet almaya aracılık etme suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından 7417 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın değişiklik öncesindeki 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı gözetilerek, incelemenin katılan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine ve katılan ... vekilinin tüm sanıklar yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanıklardan ... hakkında rüşvet alma, ... hakkında rüşvet verme ve ... hakkında rüşvet almaya aracılık etme suçlarından dava açılmış ise de; somut olaylar değerlendirildiğinde kamu görevlisi olan sanığa yüklenen rüşvet alma isnatlarının sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma, kamu görevlisi olmayan sanıklara yüklenen rüşvet verme ve rüşvet almaya aracılık etme eylemlerinin ise TCK'nın 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça azmettirme veya yardım etme suçlarını oluşturacağı, bu suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 23/06/2014 tarihli sorgular ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik yapılan incelemede ise;
Sanık ... ... hakkında düzenlenen 02/05/2014 tarihli iddianamenin 3-B, 3-C, 3-E ve 3-G numaralı paragraflarında sanığa atılı eylemlerin sübuta ermediği, 3-D ve 3-F numaralı paragraflarında yüklenen eylemlerin ise sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve zamanaşımı süresi gözetilerek mahallinde hüküm kurulabileceği, buna karşılık iddianamenin 3-A numaralı paragrafında sanığa isnat edilen eylem yönünden; suç tarihi olan 13/12/2012'de ...'nun İnönü Mahallesi, 544 ada, 24 parselde kat irtifakı tesisi işlemi için ... Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne gittiği ve işlemlerin bilgisayar işletmeni olarak çalışan sanık ... tarafından yapıldığı, evrakı işlemler için bırakan ...'nun sanık ... tarafından tekrar çağrıldığı ve üzerinde 200 TL yazılı kağıdın ...'ya verildiği, "işlemler bittiğinde seni arayacağım parayla birlikte gelirsin" denildiği, işlemler bittiğinde evrakı almak için müdürlüğe giden ...'ya sanık ...'in "parayı getirdin mi?" şeklinde soru sorması üzerine ...'nun parası olmadığını söyleyerek sanığa para vermediği olayda sanığın eyleminin rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturduğu ancak sanık hakkında her bir olay için ayrı sevk maddesi gösterilerek kamu davası açıldığı halde her bir eylem yönünden ayrı değerlendirme yapılarak hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile tek bir beraat kararı verilmesi,
Sanık ...'ın hükümden sonra 07/03/2019 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 11/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.