213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1644 Esas 2016/5364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1644
Karar No: 2016/5364
Karar Tarihi: 16.06.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1644 Esas 2016/5364 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, vergi usul kanununa muhalefet suçundan yargılandığı davada 2005 ve 2006 yılları için beraat etmiştir. Ancak, 2003 ve 2004 yılları için aynı suçtan verilen beraat kararı katılan vekilinin itirazı üzerine incelenmiştir. Yüklenen suçun, yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle karar beraat yönünde verilmiştir. Kanun maddeleri açısından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri uyarınca suçun cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
21. Ceza Dairesi         2016/1644 E.  ,  2016/5364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
    HÜKÜM : Beraat

    I) Sanık hakkında "2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanmak" suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II) Sanık hakkında "2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanmak" suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara