Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7214 Esas 2022/12159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7214
Karar No: 2022/12159
Karar Tarihi: 13.10.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7214 Esas 2022/12159 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/7214 E.  ,  2022/12159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği, zincirleme nitelikli zimmet ve zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummak suretiyle denetim görevinin ihmali
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği ve zincirleme nitelikli zimmet suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında ise denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan mahkumiyet
    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet, diğer sanıklar haklarında ise zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummak suretiyle denetim görevinin ihmali suçlarından kamu davası açıldığı, Sağlık Bakanlığının bu suçların zarar göreni olduğu, vekilinin bozma sonrası duruşmalara katıldığı ve verilen hükümleri 03/08/2016 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği, temyiz dilekçesinin katılma iradesi içerdiği anlaşılmakla, CMK'nın 237/2 ve 260/1. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, katılan ... Bakanlığının sanık ...'a isnat edilen kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan doğrudan zarar görmediği, bu itibarla bahse konu suçtan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek, vekilinin bu suça ilişkin katılma ve temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan bakanlık vekilinin zincirleme nitelikli zimmet ve zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummak suretiyle denetim görevinin ihmali suçundan dönüşen denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarından kurulan mahkumiyet, müdafilerin ise sanıklar haklarındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... haklarında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
    Sanıklara isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nın 251/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, söz konusu maddede öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla bu suçun aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son suç tarihi olan 12/12/2005 ile inceleme günü arasında soruşturma izni ile ilgili durma süreleri eklendiğinde dahi ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    Sanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
    Yüklenen kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçunu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. madde ve fıkra hükmü gereğince hak yoksunluğuna hükmolunmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zimmet suçu bakımından sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Zimmet suçunu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, ayrıca, aynı Yasa'nın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak aynı Yasa'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin "g" alt bendinden sonra gelmek üzere, mahkemenin uygulaması ve takdiri de nazara alınarak, "Sanığın atılı suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılmakla aynı Yasa'nın 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, takdiren 5 yıl 10 ay süre ile anılan Yasa'nın 53/1-a madde-fıkra-bendinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına," ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ise DOĞRUDAN ONANMASINA 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara