Esas No: 2021/14411
Karar No: 2022/10327
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/14411 Esas 2022/10327 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/14411 E. , 2022/10327 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) Tüm sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ve sanık ... hakkında banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyizlerinin incelenmesinde:
Sanık ... hakkında banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
1) Sanık ...’nın kendisini katılana ... olarak tanıtıp, inşaat işi ile uğraştığını, tesisat malzemesi alacağını söylediği ve sanık ... aracılığıyla sanık ...’tan boş olarak temin ettiği, keşidecisi ... olan ... seri numaralı çeki 14.09.2010 keşide tarihli ve 22.000 TL bedelli olarak keşide edip katılana verdiği ve inşaat malzemesi satın aldığı iddia ve kabul edilen somut olayda; sanık ...’in aşamalarda alınan savunmalarında, Kastamonu’dan İstanbul’a inşaat malzemesi satın almak için geldiğini, senet ile mal alamadığı için daha önceden tanığı ...’den hatır çeki bulmasını istediğini, ...’in de suça konu çeki bulup kendisine verdiğini, boş çeki doldurup katılana verdiğini ve katılandan aldığı malları Kastamonu’ya götüreceğini beyan etmesi, sanık ...’in de bu ifadeye benzer şekilde savunmada bulunup, sanık ...’in talebi üzerine sanık ...’den suça konu çeki temin edip sanık ...’e verdiğini savunması, sanık ...’in katılan ile hiç muhatap olmaması ve katılandan herhangi bir menfaat temin etmemesi karşısında, sanık ...’in sahte çek temin edip sanık ...’e vermesi eyleminin, ...’in katılana yönelik gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık eylemine iştirak olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
2) Kabule göre de; sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulurken, hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.