Esas No: 2018/4096
Karar No: 2022/12278
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4096 Esas 2022/12278 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/4096 E. , 2022/12278 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ...hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından mahkumiyet,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında zincirleme nitelikli zimmete yardım etme suçundan mahkumiyet,
3- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraat.
TEMYİZ EDEN : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Temyiz isteminin reddi, onama, bozma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ... ve... müdafin 20/10/2014 tarihinde tebliğ edilen hükümleri bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra verdiği 03/11/2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin sanıklar ... ve ... müdafilerin müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında CMK'nın 135 ve 140. maddeleri kapsamında iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ile teknik araçlarla izleme tedbirlerine ilişkin mahkeme kararlarının tamamının organize şekilde kamu malından hırsızlık, kamu kurumunu dolandırma, görevi kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarını işlemek amacıyla örgüt kurma ve mazot kaçakçılığı suçlarından alındığı, bu tedbirlerin uygulanması sonucunda elde edilen delillere istinaden sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen beraat kararlarının temyiz edilmeksizin kesinleştiği ve zimmet suçu ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarının katalog suçlardan olmadığı göz önüne alındığında, örgüt suçu kapsamında CMK'nın 135 ve 140. maddeleri uyarınca başvurulan koruma tedbirleri sonucunda elde edilen iletişim tespitleri ile teknik takiplerin delil olarak değerlendirilemeyeceği, hukuka aykırı nitelikteki bu deliller dışlanmak suretiyle dosyada mevcut diğer delillerin karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre tüm sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Sahtecilik suçlarında belgenin sahte olup olmadığının, sahte ise iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinin hakime ve mahkemeye ait bir husus olması nedeniyle suça konu belge asıllarının huzurda incelenip, yapılan gözlemin zapta geçirilmesi, bu durumun gerekçeli kararda tartışılıp sonucuna göre hüküm kurulmasının düşünülmemesi,
Kabule göre de;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda zimmet miktarının hesaplanması hususunda ayrıntılı tespitlere yer verilmediği, kurumca hesaplanan miktara atıfta bulunulmakla yetinildiği, sanık müdafin itirazları hakkında görüş belirtilmediği nazara alınarak ve zimmete yardım eden sanıkların her birinin iştirak ettikleri zimmet miktarlarından sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilip, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile temin edilen bilgi ve belgelere göre her bir sanığın zimmete ilişkin sorumluluğu ve uhdesinde kalan zimmet miktarını ayrı ayrı irdeleyen rapor aldırılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
TCK'nın 247/1-2, 43/1. maddeleri uyarınca aynı Kanun'un 61/1. maddesinde yedi bent halinde sayılan hususlarla 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen orantılılık ilkesine uygun olarak temel cezaların ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırım oranının, sanıkların suçlara asli fail, azmettiren ya da yardım eden olarak da katılmaları nazara alınarak her bir sanık bakımından ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle bireyselleştirilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle hukuksal konumları farklı sanıklar hakkında aynı cezaları içeren hükümler kurularak hak ve nesafet kurallarına aykırı davranılması,
Zimmete konu miktarın adli soruşturma başladıktan sonra ancak kovuşturma başlamadan önce ödendiğinin anlaşılması karşısında sanıklar hakkında verilen cezadan TCK'nın 248/2. maddesi uyarınca 1/2 yerine, 248/1. maddesiyle 2/3 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Suçları TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ...hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanması yerine, TCK'nın 53/1. madde ve fıkrasında belirtilen tüm hak ve yetkileri kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.