Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5541 Esas 2016/5340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5541
Karar No: 2016/5340

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5541 Esas 2016/5340 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2015/5541 E. ve 2016/5340 K. sayılı kararda, sahte belge kullanımından dolayı sanıkların mahkum olduğu belirtiliyor. Kararda, sahtecilik suçunun objektif olarak saptanması gerektiği vurgulanarak, belgede aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı takdirin mahkemeye ait olduğu ifade ediliyor. Çeklerin duruşmada incelenmediği belirtilerek, iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği belirtiliyor. Dosya arasında bulunan adli sicil kaydından tekerrüre esas sabıkası bulunduğu anlaşılan sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmamasının yasaya aykırı olduğu belirtiliyor. 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK'nin 53. maddesine ilişkin olduğu ve yayımlandığı tarih gözetilerek, kararın bozulduğu açıklanıyor. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldığı ve hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanık yönünden tekerrür uygulaması itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesi ile TCK'nin 53. maddesine ilişkin açıklamalar yapılıyor.
21. Ceza Dairesi         2015/5541 E.  ,  2016/5340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, o belgenin hukuki sonuç doğurabilecek ve ilk bakışta dikkati çekmeyecek biçimde düzenlenerek çok sayıda kişiyi aldatabilecek yetenekte olması ve bu konunun objektif olarak saptanması gerektiği cihetle, suça konu çeklerin boş olarak ele geçirildiklerinin belirtilmesi ve sanık ..."dan ele geçirilmiş olan ... kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş suça konu sahte sürücü belgesi ile çekler üzerinde mahkemece duruşmada gözlem yapılmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu gözönüne alınıp, suça konu sürücü belgesi ile çek asıllarının duruşmaya getirtilip herbirinin ayrı ayrı incelenmeleri suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra, (çeklerin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıyıp taşımadıkları, hukuki sonuç doğurmaya elverişli belge niteliğini kazanıp kazanmadıkları ve bu halleri ile iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp) iğfal kabiliyetlerinin bulunduğunun anlaşılması halinde, hükmün gerekçesinde herbir sanık yönünden (özellikle sanıklar ... ile ... bakımından) atılı suçun delillerinin neler olduğu ve suça ne şekilde katıldıklarının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a- Dosya arasında bulunan adli sicil kaydından tekerrüre esas sabıkası bulunduğu anlaşılan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırı,
    b- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanık ... yönünden tekerrür uygulaması itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16.06.2016 günü oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara