Esas No: 2014/2286
Karar No: 2014/17875
Karar Tarihi: 11.12.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/2286 Esas 2014/17875 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, plastik (naylon) poşet (torba) üretiminin ana hammaddesi olan ""Petilen F 2- 12 AYPÖ"" adlı hammaddeyi davalı şirketten satın aldığını, hammaddeler işlendikten sonrada içeriğinde yer alan düşük molekül ağırlıklı paletilen waxlar ve niteliği tespit edilemeyen metaryaller nedeniyle üretilen mamüllerin üretim amacına uygun şekilde kullanılamadığını, müvekkilinin satmış olduğu tüm ürünlerin iade olduğunu ve müvekkili şirketin müşterilerine yüksek tazminatlar ödemek zorunda kaldığını, bu olay nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarının büyük zarar gördüğünü, olayda ayıplı emtia değil, vasıf ve niteliğine uygun olmayan emtia tesliminin sözkonusu olduğunu, keşide edilen ihtarnameye rağmen zararlarının karşılanmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250.000 TL maddi, 150.000 TL manevi olmak üzere toplam 400.000 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı gibi davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, dava konusu ürünlerin davacı şirkete 03.11.2006-14.01.2007 tarihleri arasında teslim edildiğini, teslim tarihinin üzerinden bir yıldan fazla sürenin geçtiğini, satılan ürünlerde herhangi bir ayıbın sözkonusu olmadığını, ürünlerin garanti edilen değerlere uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tacirler arası ticari sözleşmelerde satıcının ayıplı mal tesliminden dolayı sorumluluğuna dayanan bütün talep ve davaların TTK madde 25/.4"deki 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup, bu sürenin ayıplı malın teslim tarihinden itibaren işlemeye başladığı, dava konusu olayda davalı tarafından davacıya 6 aylık yasal zamanaşımı süresinden daha uzun süreli bir garanti taahhüdünde bulunulduğuna dair bir delil bulunmadığı, ayıplı oldukları iddia edilen ürünlerin davacıya en son 12.01.2007 tarihinde teslim edildiği ve davanın 06.06.2008 tarihinde açıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, TTK"nun 20/3 maddesi uyarınca davalının ayıp ihbarını noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektup ya da telgrafla yapması gerektiği, tanıkla ispat yoluna gidilmesinin yerinde olmadığı, davanın zamanaşımı süresi dolduktan uzunca bir süre sonra açıldığı, bilirkişi heyet raporuna göre davalı tarafından davacıya satılıp, teslim edilmiş olan hammaddelerin ayıplı olmadığı, bu itibarla davalının davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.