14. Ceza Dairesi 2011/7094 E. , 2013/487 K.
"İçtihat Metni"
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık ..."un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatine dair Niğde Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04.03.2008 gün ve 2007/106 Esas, 2008/59 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihi itibarıyla nüfus kaydına göre mağdure 15 yaşından küçük ise de; mağdurenin, sanık ile isteği ile kaçıp sanığın ailesi ile birlikte yaşadığı eve gelerek rızasıyla birden fazla ilişkiye girdikleri, daha sonra aralarında düğün merasimi yapıldığı, çocuklarının olduğu ve halen evliliğin devam ettiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında mağdurenin, 17 yaşında olduğunu zannettiğini, kendisine o şekilde söylediğini beyan ettiği, Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 28.11.2007 tarihli raporunda hastane doğumlu mağdurenin kayden 15 yaşından küçük ise de, bazen hormon gelişimi, beslenme gibi faktörlerle kemik yaşının doğum yaşmdan farklı olabileceği belirtilerek mağdurenin de kemik yaşının 16 yaş olduğunun bildirildiği, 18.07.2007 tarihli oturumda mağdurenin dinlenmesi sırasında hazır bulunan psikolog bilirkişinin 17 yaşlarında gözüktüğünü söyleyip, mahkemece de mağdurenin 16 yaşında olduğunun gözlemlendiği, dinlenilen tanıklar ... ve ..."nün bu tespitleri doğrular nitelikteki ifadeleri, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durumları ve dosyadaki tüm veriler dikkate alındığında, sanığın mağdurenin yaşı konusunda yanılgısının mümkün olduğu anlaşıldığından, TCK.nın 30. maddesindeki hata halimi mevcut olduğu sonucuna varılarak, sanık hakkında atılı suçtan CMK.nın 223/3-d maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kasıt yokluğu nedeniyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. fıkrasında ki "...223/2-c maddesi gereğince beraatine" yerine, "223/3-d maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına" ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.