Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13241 Esas 2022/10703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13241
Karar No: 2022/10703
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13241 Esas 2022/10703 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanmıştır. Temyiz incelemesinde, yargılamanın hukuka uygun yapıldığı, delillerin değerlendirildiği ve suçların sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği belirtilerek hükümler onanmıştır. Ancak resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili olarak, suçun kamu güvenine yönelik olduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunduğu dikkate alınmadan hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 43. maddesi (Zincirleme Suç)
- 765 Sayılı TCK'nın Belirli Suçlarla İlgili Olarak Bazı Kanunların Değiştirilmesi Hakkında Kanun
- 5237 Sayılı TCK'nın \"Kamu Güvenine Karşı Suçlar\" Bölümü
- 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi (Bozma)
11. Ceza Dairesi         2021/13241 E.  ,  2022/10703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    2)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi uyarınca, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek; açıklanan ilkeler doğrultusunda, sanığın TCK'nın 43/1. maddesi kapsamında aynı suç işleme kastıyla değişik zamanlarda birden fazla kez sahte kredi sözleşmesi tanzim ettiği iddia edilmekle ve yapılan UYAP sorgulamasında bu nitelikte başka dosyaların bulunduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından; sanık hakkında sahte nüfus cüzdanlarıyla kredi çekmekten dolayı resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davaların tespit edilmesi, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına yazılması, aynı fiiller nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi, farklı fiiller nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi; zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde kesinleşen hükümlerin kapsamı dışındaki suçlar nedeniyle ek ceza verilip verilmeyeceği de tartışılarak hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmadan, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara