Esas No: 2012/13156
Karar No: 2013/396
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/13156 Esas 2013/396 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar ..., ..., ... ve ..."un yapılan yargılamaları sonunda sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2012 gün ve 2010/145 Esas, 2012/27 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 16.01.2013 Çarşamba saat 13.30"a duruşma günü tayin olunarak sanıklar müdafilerine çağrı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnamelere dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... ile sanıklar ..., ... ve ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaâ dairesinde sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanıklar müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkillerii haklarındaki hükmün BOZULMASINI istediler.
Sanık ... müdafii Av. ... 2 sayfadan ibaret yazılı savunma dilekçesi verdi. Alındı, okundu, dosyasına konuldu.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözleri sorulan sanıklar müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 30.01.2013 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Mahkûmiyet hükmünün yasal sonucu olması ve kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle infaz aşamasında gözetileceğinden, sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümde TCK.nın 53/1. maddesinin uygulanmaması bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunmalarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden oyçokluğu ile diğer yönlerden oybirliğiyle 23.01.2013 tarihinde karar verildi.
23.01.2013 tarihinde verilen işbu karar 30.01.2013 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanıklar müdafilerinin gıyaplarında tefhim olundu.
KARŞI OY
Sanıkların savunmaları, katılan ..."in aşamalardaki istikrarlı beyanları ile tüm dosya kapsamından sanıklar ..., ... ve ..."un olay günü aracı ile kaza yapan katılanı evine bırakacaklarını söyleyerek kendi araçlarına aldıkları, şehirde biraz dolaştıktan sonra tanık Soner Köse"nin evine gittikleri, katılanı bu eve soktuktan sonra katılana karşı nitelikli cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştirdikleri, bu eylemleri sona erdikten sonra olay yeri yakınında oturan diğer sanık ..."i çağırdıkları, bu eve gelen sanık
Ramazan"ın da katılan ..."e karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği, eylemi tamamladıktan sonra olay yerinden ayrıldığı, daha sonra diğer üç sanığın katılanı alarak Konyaaltı mevkiine bırakarak kaçtıkları anlaşılmıştır.
Mahkeme sanık ..."ın diğer sanıkların katılana yönelik işledikleri hürriyetten yoksun bırakma suçuna müşterek fail sıfatıyla iştirak ettiğini kabul ederek bu suçtan mahkûmiyetine karar vermiştir.
Sanık ..."ın katılana yönelik cinsel saldırı eylemleri öncesinde veya bu suçlar tamamlandıktan sonraki aşamada diğer üç sanığın gerçekleştirdikleri hürriyetten yoksun bırakma eylemine katılması söz konusu değildir. Sanık sadece kendi gerçekleştirdiği nitelikli cinsel saldırı eylemi süresi içinde olay yerinde bulunmuştur.
Nitelikli cinsel saldırı suçu doğası gereği aynı zamanda hürriyetten yoksun bırakma suçunu da içinde barındırmaktadır. Bu nedenle nitelikli cinsel saldırı suçunun işlendiği süre içerisinde ayrıca hürriyetten yoksun bırakma suçunun da işlendiği kabul edilemez. Tek eylemle iki suçun işlendiği yönündeki kabul TCK.nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima kuralına aykırı olacaktır. Bu açıklamalar doğrultusunda sanık ..."ın, hürriyetten yoksun bırakma suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğinde bu suçtan mahkûmiyetine ilişkin verilen hükmün onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.