Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/33573 Esas 2022/11028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/33573
Karar No: 2022/11028
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/33573 Esas 2022/11028 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/33573 E.  ,  2022/11028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Sanığa atılı "kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan zarar gören ... Telekomünikasyon A.Ş. vekili tarafından verilen "katılma taleplerinin kabulü ile sanığa verilen cezanın onanması" talebini içeren 02.04.2021 tarihli dilekçenin temyiz talebini içermediği belirlenerek ve aksi yöndeki tebliğname görüşüne iştirak edilmeyerek, hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Gerekçeli karar başlığında eksik yazılan suç adlarına "banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık" suçunun eklenmesi, yanlış yazılan suç tarihlerinin "26.04.2013, 02.05.2013 ve 13.06.2013" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, katılan ...'ya ait nüfus cüzdanını, katılana ait fotoğrafı çıkartıp kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle sahteleştirdiği, bu şekilde oluşturduğu sahte nüfus cüzdanı ile ... Bank ... Şubesi’ne müracaat ederek kredi talebinde bulunduğu, ihtiyaç kredisi başvuru formu ve kredi sözleşmesini katılan adına imzalayarak 7.000 TL ihtiyaç kredisi kullandığı, aynı nüfus cüzdanı ile iki ayrı ... hattı alarak kullandığı, 13.06.2013 tarihinde suça konu sahte nüfus cüzdanı ile yakalandığı, almış olduğu banka kredisinden ve telefon hatlarının kullanımından kaynaklanan borçları ödemediği, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık, katılana ait nüfus cüzdanında fotoğraf değişikliği yaparak tahrifat ile oluşturduğu sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik, katılan adına kredi ve abonelik sözleşmeleri imzalayıp düzenletmek suretiyle özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    A) Sanık hakkında “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açcılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;

    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    B) Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen belgelerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen belgelerle ilgili olarak yine tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun'un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı dikkate alınarak, suça konu nüfus cüzdanı ile sanığın banka kredi ve telefon abonelik sözleşmeleri düzenlenmesini sağladığının sabit olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan dolayı cezalandırılması istemi ile de kamu davası açılmış ise de, suça konu nüfus cüzdanının ele geçirildiği, eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı, sanığın, 5237 sayılı TCK'nin 44. maddesi gereğince resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerekeceği, ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına yer olmadığına ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemiş ancak, sanığın aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda sahte nüfus cüzdanını kullanarak düzenlettiği sahte banka ve abonelik sözleşmeleri ile son olarak suça konu sahte nüfus cüzdanı ile yakalanması ile ilgili olarak, fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılıp 5237 sayılı TCK'nin 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınarak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun şekilde cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenerek tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun'un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeksizin, ayrı ayrı iki kez resmi belgede sahtecilik suçundan hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara