Esas No: 2020/6852
Karar No: 2021/4021
Karar Tarihi: 31.03.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/6852 Esas 2021/4021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu"na aykırı davranmaktan kabahatli Oğuzhan Abdi Oğuz hakkında, Kayseri Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Turizm İşleri Şube Müdürlüğünün 07/08/2019 tarihli ve 100167 sayılı 16-321.03-E.655762 sayılı idari yaptırım kararı ile uygulanan 9.574,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun kabulü ile anılan idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 10/02/2020 tarihli ve 2019/4148 değişik iş sayılı kararına karşı kurum vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 10/02/2020 tarihli kararının kaldırılmasına dair Kayseri 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/02/2020 tarihli 2020/771 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 20.10.2020 gün ve 9941 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2020 gün ve KYB. 2020/100939 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükmü karşısında, mercii Kayseri 3. Sulh Ceza Hakimliğince itirazın kabulü ile itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvuru yolu" başlıklı 27. maddesi;
"(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.
(2) Mücbir sebebin varlığı dolayısıyla bu sürenin geçirilmiş olması halinde bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez; ancak, mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir..."
"Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesi;
"...(8) Mahkeme, son karar olarak idarî yaptırım kararının;
a) Hukuka uygun olması nedeniyle, "başvurunun reddine",
b) Hukuka aykırı olması nedeniyle, "idarî yaptırım kararının kaldırılmasına",
Karar verir.
(9) (Ek: 6/12/2006-5560/35 md.) İdarî para cezasının alt ve üst sınırının kanunda gösterildiği kabahatler dolayısıyla verilmiş idarî para cezasına karşı başvuruda bulunulması halinde, mahkeme idarî para cezasının miktarında değişiklik yaparak da başvurunun kabulüne karar verebilir.
(10) Üçbin Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir."
"İtiraz yolu" başlıklı 29. maddesi;
"(1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır."
(2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir.
(3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir.
(4) Mahkemenin verdiği karar taraflara tebliğ edilir. Vekil olarak avukatla temsil edilme halinde ayrıca taraflara tebligat yapılmaz.
(5) (Değişik: 31/3/2011-6217/27 md.) İdarî yaptırım kararının ağır ceza mahkemesi tarafından verilmesi halinde bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir."
5271 sayılı CMK"nin "Karar" başlıklı 271. maddesi;
"(1) Kanunda yazılı olan hâller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. Ancak, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısı ve sonra müdafi veya vekil dinlenir.
(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.
(3) Karar mümkün olan en kısa sürede verilir.
(4) Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir."
Hükümlerini amirdir.
Buna göre; idari para cezaları, Kanun"da öngörülen süreler içinde ilgilisi tarafından başvuruda bulunulmaması halinde kesinleşecektir. İlgililer tarafından yapılan başvuru üzerine başvuruyu inceleyen mahkemece son karar olarak "başvurunun reddine" veya "idari yaptırım kararının kaldırılmasına" karar verilebilecektir. Mahkemece verilen ve kesin nitelikli olmayan kararlara karşı CMK"nin 267 ila 271. maddeleri arasında düzenlenen itiraz yoluna gidilebileceği, itiraz üzerine merci tarafından "itirazın kabulüne" veya "itirazın reddine" karar verilebileceği açıkça düzenlenmiştir. Dolayısıyla henüz kesin olmayan bir mahkeme kararı üzerine henüz itiraz süreci tamamlanmadan, idari para cezasının kesinleşmeyeceği değerlendirilmektedir.
Kanun yararına bozmaya konu dava dosyasının incelenmesinde, ilk başvuru üzerine Sulh Ceza Hakimliğince idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verildiği, itiraz üzerine merci tarafından eylemin kabahat oluşturduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, ancak idari para cezasının üst sınırdan uygulanmasına dair itirazı karşılar mahiyette gerekçeli bir karar verilmediği gibi uygulanan idari para cezasının akıbeti hakkında da bir karar verilmediği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin yanı sıra, kabahatli vekilinin itirazında da belirtildiği üzere; "Kanun"da idari para cezasının alt ve üst sınırlar arasında belirlendiği kabahatler hakkında verilen para cezasının miktarında değişiklik yapılıp yapılmayacağına dair" merci tarafından gerekçeli bir inceleme yapılmaması nedeniyle kabahatli lehine kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdir ve ifası için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.