Esas No: 2012/13123
Karar No: 2013/307
Karar Tarihi: 22.01.2013
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/13123 Esas 2013/307 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık ..."in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Kozan Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.06.2012 gün ve 2010/68 Esas, 2012/152 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmesi ve incelemenin de duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 12.12.2012 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kâğıdının gönderildiği, parçasının döndüğü, ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla,
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK.nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, CMK.nın 156. maddesi uyarınca sanık ... için Ankara Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Savcısınca da uygun görülmekle zorunlu müdafii görevlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verilmekle,
Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaasına göre duruşmanın 16.01.2013 saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Vedat Örer hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık ... adına Ankara Barosundan görevlendirilerek gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaâ dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 30.01.2013 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.05.2010 gün ve 2010/4-110 sayılı Kararına ve Adli Tıp Kurumu Kanununun 7 ve 23. maddelerine göre, suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurun muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatristi bulundurulması gerektiği halde Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 10 Aralık 2011 günlü raporunda çocuk psikiyatri uzmanı bulunmadığı gibi mağdurun olaya bağlı ruh sağlığının olumsuz etkilendiğine dair Dr. Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 22.02.2010 tarihli raporunda çocuk psikiyatri uzmanı mevcut ise de, bu raporun da Adli Tıp Kurumu uygulamalarına aykırı olarak olaydan altı ay geçmeden düzenlendiği gözetilerek; içerisinde çocuk psikiyatri uzmanı da bulunacak Adli Tıp ilgili ihtisas kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereği usulüne uygun olarak teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alındıktan sonra, TCK.nın 103/6. maddesinin tatbikine gerek olup olmadığına karar verilmesi gerekirken Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu bünyesinde çocuk ve ergen psikiyatristinin bulunmadığı usulüne uygun teşekkül etmeyen heyet tarafından düzenlenen rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme esnasındaki sözlü beyanları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22.01.2013 tarihinde verilen işbu karar 30.01.2013 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.