Esas No: 2022/4625
Karar No: 2022/3553
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4625 Esas 2022/3553 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4625 E. , 2022/3553 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/1-d-son, 87/3, 29/1 ve 31/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Çocuk Mahkemesinin 10.03.2009 tarihli ve 2009/11 Esas, 2009/103 Karar sayılı kararının 17.03.2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 23.01.2010 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-d-son, 87/3, 29/1 ve 31/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Çocuk Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2020/17 Esas, 2020/116 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.03.2022 tarihli ve 2020/18831 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2022 tarihli ve 2022/39294 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
1) Dosya kapsamına göre,
Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı kasten yaralama suçunu 01.09.2008 tarihinde işlediği, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 17.03.2009 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 23.01.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımını kesen son işlemin suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 10.03.2009 olduğu, 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince zamanaşımı süresinin 17.03.2009 ile 23.01.2010 tarihleri arasında durduğu, denetim süresinde işlenen suç tarihi olan 23.01.2010 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, hükmün açıklandığı 03.03.2020 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Kabule göre de,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 27.11.2018 tarihli ve 2018/3921 Esas, 2018/18362 Karar sayılı ilâmında "...Katılan hakkında düzenlenen adli rapora göre sanığın eylemi nedeniyle katılanın, hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyen kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, fikri içtima kuralları gereğince en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 87/1-d, 87/1-son maddeleri uyarınca cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, hatalı uygulama ile katılanda kemik kırığı meydana geldiğinden bahisle, ayrıca TCK'nin 87/3. maddesi gereğince arttırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,…BOZULMASINA…" şeklindeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, mağdurun suça sürüklenen çocuğun eylemi nedeniyle hayati tehlikeye maruz kaldığı ve vücudunda hayat fonksiyonlarını ağır 2. derecede etkileyecek şekilde kemik kırığı meydana geldiği, suça sürüklenen çocuğun fikri içtima kuralları gereğince en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-d, 87/1-son maddeleri uyarınca cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeksizin, anılan Kanun’un 87/3. maddesi gereğince arttırım yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı kasten yaralama suçunu 01.09.2008 tarihinde işlediği, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10.03.2009 tarihinde verilip 17.03.2009 tarihinde kesinleştiği, 23.01.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımının 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi gereğince 17.03.2009 ilâ 23.01.2010 tarihleri arasında durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 23.01.2010 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği, zamanaşımını kesen son işlemin suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 10.03.2009 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 16.07.2017 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 7 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan ... Çocuk Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2020/17 Esas, 2020/116 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d)bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.