Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17044 Esas 2022/7189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17044
Karar No: 2022/7189
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17044 Esas 2022/7189 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17044 E.  ,  2022/7189 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 25/07/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2015 tarihli, 2015/4466 soruşturma ve 2015/144 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, kararın 07/05/2015 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 15/07/2015 tarihli, 2015/4466 soruşturma, 2015/2520 esas ve 2015/2087 sayılı iddianame ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/04/2015 tarihli, 2015/4466 soruşturma ve 2015/144 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması
    üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahkûm olduğu hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli, 2016/84 esas ve2016/292 sayılı ek kararının, 31/03/2016 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde, infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 09/12/2019 tarihli, 2019/2360 esas ve2019/7718 karar sayılı ve aynı Dairenin 24/02/2020 tarihli, 2020/250 esas ve 2020/1242 sayılı ilâmları ile benzer diğer ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik şüphelinin 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkının bulunduğu ve erteleme kararında itiraz hakkı ile itiraz süresi ve merciinin gösterilmesi gerektiği, itiraz hakkı bulunduğu hususunu içerir bahse konu karar kendisine hiç tebliğ edilmeyen yahut usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, anılan kararın infazına başlanmış olmasının hatta tedbirin infazının tamamlanmasının da bir önem arz etmediği,
    Somut incelemesi konu olayda, sanık hakkında itiraz hakkı olduğu bildirilmeden kesin olarak verilen Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/04/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 07/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın itiraz hakkı bulunduğu bildirilmeden şüpheliye tebliğ edildiği ve denetimli serbestlik sürecinde hiç bir aşamada şüpheliye bu hakkının bildirilmediğinin anlaşılması karşısında, mahkemesince durma kararı verilerek, geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 25/07/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2015 tarihli, 2015/4466 soruşturma ve 2015/144 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl sure ile ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin tedbirin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, hapis cezasının aynen infazına dair Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli, 2016/84 esas ve 2016/292 sayılı ek kararının, 31/03/2016 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde, infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek
    yapılan incelemede;
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/04/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin karar her ne kadar şüpheliye 07/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli, 2016/84 esas v 2016/292 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara