Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17041 Esas 2022/7186 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17041
Karar No: 2022/7186
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17041 Esas 2022/7186 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17041 E.  ,  2022/7186 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 20/05/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2014 tarihli ve 2014/6354 soruşturma, 2014/124 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği, kararın 01/12/2014 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, 26/11/2014 tarihinde infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 16/02/2015 tarihinde Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 26/02/2015 tarihli ve 2015/2444 soruşturma, 2015/750 esas ve 2015/613 sayılı iddianame ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve
    denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/11/2014 tarihli ve 2014/6354 soruşturma, 2014/124 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 karar sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 01/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 20/05/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2014 tarihli ve 2014/6354 soruşturma, 2014/124 sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl sure ile ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı
    itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karar her ne kadar şüpheliye 01/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, şüpheliye itiraz hakkı tanınmadan kesin olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilmeden durma kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesi, kanuna aykırıdır.
    Sonuç olarak; yukarıda açıklandığı üzere, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/99 esas, 2015/335 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara