Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/2662 Esas 2014/17650 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2662
Karar No: 2014/17650
Karar Tarihi: 09.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/2662 Esas 2014/17650 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacının imam nikahlı eşi olan davalının bıçaklı tehdidi nedeniyle tanzim ve vade tarihi boş olarak 500.000 TL değerinde bono verdiğini, ayrıca 245.000 Euro ile 100.000 TL'yi de davalıya tehdit altında ödediğini belirtiyor. Davacı ayrıca, davalının müvekkilini mafya denilen insanları aracı tutarak tehdit etmeye devam ettiği için suç duyurusunda bulunduğunu ve davalının müvekkilinin adına muhtelif taşınmazlar aldığını belirtiyor. Davacı, davalının borçlu olmadığının tespitine, silah zoruyla alınan 500.000 TL'nin faiziyle tahsiline, namı müstear olarak davalı adına kayıtlı taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ediyor. Ancak mahkeme, davacının iddialarını ispat edemediği için davayı reddediyor ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar veriyor.
Kanun maddeleri: İİK'nun 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/2662 E.  ,  2014/17650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av...."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin imam nikahlı eşi olan davalının bıçaklı tehdidi üzerine tanzim ve vade tarihi boş olarak 500.000 TL değerinde bono verdiğini, ayrıca 245.000 Euro ile 100.000 TL"yi de davalıya tehdit altında ödediğini, yaklaşan milletvekili seçimleri nedeniyle aday olmayı düşünen davacının suç duyurusunda bulunmayı uygun görmediğini, davalı ile beraber yaşamaya devam ettiğini, ancak davalının müvekkilini mafya denilen insanları aracı tutarak tehdit etmeye devam ettiğini, bunun üzerine suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin ayrıca namı müstear olarak davalı adına muhtelif taşınmazlar aldığını belirterek 500.000 TL bedelli bonodan dolayı davalının borçlu olmadığının tespitine, silah zoruyla alınan 500.000 TL"nin faiziyle tahsiline, namı müstear olarak davalı adına kayıtlı taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin taşınmaz alımı amacıyla davacıya 500.000 TL verdiğini, ancak davacının taşınmazı alamayınca para karşılığında bono tanzim ederek verdiğini, 2007 yılının başında yaşanan olaylardan sonra da tarafların birlikte yaşamaya devam ettiklerini, ancak davacının başka bir kadınla birlikte yaşadığının ortaya çıkması üzerine birlikteliğin son bulduğunu, davacının bono bedelini ödememek için suç duyurusunda bulunduğunu ve dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekilinin 29.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazlar hakkında açılan davadan feragat ettiği, tarafların 1999 yılından 2007 yılına kadar gayri resmi şekilde birlikte yaşadıkları, davalı asil hakkında tehdit suçundan açılan davanın beraat ile sonuçlandığı, davacı tarafından silahla ve ölümle tehdit olgusunun ispat edilemediği, davacının iddia ettiği tehdit olayından sonra da davalı ile birlikte yaşamaya devam ettiği, tehdit ile suç duyurusunda bulunma arasında uzun bir sürenin geçtiği, davacı asilin senet veya para vermesinin gerçek nedeninin tespit edilemediği, gerekçeleriyle tapu iptal ve tescil davasının feragat nedeniyle reddine, menfi tespit ve istirdat davasının İİK"nun 72. maddisi uyarınca reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara