19. Hukuk Dairesi 2014/13328 E. , 2014/17618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili; müvekkili ... aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip konusu senette kefil olarak yer aldığını, söz konusu senedin dava dışı asıl borçlu ..."ın imzaladığı yetkili servis sözleşmesinin teminatı amacıyla boş olarak davalıya verildiğini, sözleşmenin 1 yıllık süresinin dolduğunu, diğer davacı ..."ın davacı ..."ın eşi olduğunu ve senet imzalanırken bu kişinin muvafakatinin alınmadığını, öte yandan müvekkili İlhan"ın asıl borçluya gönderdiği ihtarname ile kefillikten vazgeçtiğini bildirdiğini belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; takip konusu senedin dava dışı..."ın müvekkili şirketten almış olduğu yedek parça vesair ürünler için verildiğini, kefilin borçlu tarafından itiraza uğramayan bir hususta def"i ileri süremeyeceğini, teminat iddiasının yazılı delille kanıtlanmasının gerektiğini, senedin tanzim tarihi olan 2007 tarihi itibariyle mülga Borçlar Kanununun uygulanması gerektiğini ve bu nedenle kefillikte eşin rızasının aranmayacağını, ayrıca kefilin tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefillikten vazgeçemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı ... söz konusu bonoyu müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış ise de, bono üzerinde bulunan kefil ibaresinin aval olarak nitelendirileceği ve aval verenin bononun diğer borçlusu ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, bu sebeple senedin şekline ilişkin olanlardan başka def"i ve itiraz sebeplerini alacaklıya karşı ileri süremeyeceği, ayrıca davacı yanın senedin teminat olarak verildiği iddiasına yönelik delil sunamadığı, bir an için imzanın kefalete yönelik atıldığı değerlendirilse dahi senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu hükümlerine göre eş rızasının gerekli olmadığı gerekçesiyle davanın senette ve takipte herhangi bir sıfatı bulunmayan ... yönünden aktif dava husumet ehliyeti yokluğundan, diğer davacı yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.