Esas No: 2021/8973
Karar No: 2022/13438
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8973 Esas 2022/13438 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/8973 E. , 2022/13438 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan tarafından 05/11/2012 tarihli celsede sanığa tahsilat için verilen 124.864,20 TL bedelli ... ve ...adına düzenlenmiş fatura bedelinin sanık tarafından ilgili şahıslardan haricen tahsil edilmiş olduğunu öğrendiğini beyan etmiş olması karşısında adı geçen şahısların tanık olarak dinlenilmesi, var ise ödeme belgelerinin temini ile ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/202 Esas sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması sonrasında sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 17/06/2021 tarihli ve 2021/5-43 Esas, 2021/287 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; sanık ile katılan arasındaki vekalet ilişkisinde kamu otoritesi ve kamu gücünün kullanılmadığı, söz konusu çek ve senetlerin teslim edilmesinin sanığın avukat olmasının doğal sonucu değil katılan tarafından şahsına duyulan güven ilişkisi nedeniyle verilen ahzu kabz yetkisi kapsamında gerçekleştirildiği ve buna bağlı olarak da aralarındaki ilişkinin hizmet ilişkisi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, iddiaların sübutu halinde sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesinin ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur'' hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 15/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.