Esas No: 2021/36706
Karar No: 2022/11519
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/36706 Esas 2022/11519 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/36706 E. , 2022/11519 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Esastan ret
1)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen esastan ret kararlarına yönelik katılan ... T.A.O vekilinin temyizinin resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen esastan ret kararlarına yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyizlerinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin usulüne uygun şekilde 10.11.2017 tarihinde tebliğ edilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 25.10.2017 tarih 2017/1948 Esas ve 2017/2269 Karar sayılı kararını CMK'nin 291/1. maddesinde düzenlenen yasal 15 günlük süreden sonra 13.12.2017 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği, resmi belgede sahtecilik suçları yönünden, 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı anlaşılmakla; katılan vekili, sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nin 298. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen esastan ret kararlarına yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyizlerinin incelenmesinde ;
Sanıkların kredi çekme eylemleri sırasında katılanlar adına düzenlenen kimlik fotokopilerini de kullanmaları sebebiyle fiilerinin TCK'nin 158/1-j maddesinin yanında aynı Kanun'un 158/1-d maddesine de temas etmesine rağmen temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemiş olması; 5237 sayılı TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu çerçevede hapis cezası alt sınırdan uzaklaşılarak belirlendiği halde gün para cezasının tespitinde alt sınırdan uzaklaşmadan temel cezanın belirlenmesi ve gün para cezası üzerinden artırım ve indirimler yapılması gerekirken bu hususunda göz ardı edilmesi; ayrıca sanıkların tekerrüre esas adli sicil kayıtları bulunmasına karşın haklarında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, eleştirilen hususlar dışında cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin ESASTAN REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde temyiz nedenlerine göre temyiz isteminin esastan reddine ilişkin karara eleştiri konusu yapılamayacağına ilişkin Yargıtay Üyesi ...'ın karşı oyu oyçokluğu ile diğer yönlerden oy birliğiyle karar verildi.
Karşı Görüş: 21/36706 E.
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, istinafı üzerine kurulan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükme yönelik, sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyizi üzerine, temyiz isteminin esastan reddine karar verilirken sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve gün adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığına ilişkin sayın çoğunluğun eleştiri düşüncesine iştirak etmek mümkün bulunmamıştır, zira;
Sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyizleri suçun sübut bulmadığı, ve atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiği ilişkin olup sanıklar hakkında kurulan hüküm yönünden aleyhe başkaca temyiz istemi yoktur.
Evvel emirde CMK' nın 288. maddesinde "Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır" yine CMK' nın 294. maddesinde "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır" ve yine CMK' nin 298. maddesinde dise "temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğinin saptanması" halinde Yargıtay'ın temyiz istemini ret edeceği hükümlerine yer verilmiştir.
CMK' nın "Temyizde incelenecek hususlar" başlıklı 301. maddesi "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksandan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar" hükmünü amir olup, temyiz incelemesinin mahiyeti bu hükümle kesin ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmiştir.
Görüldüğü üzere temyiz incelemesi hükme yönelik temyiz nedenleri ile sınırlı olarak yapılabilecektir. Hemen belirtmek gerekir ki inceleme sonucunda doğru olmadığı tespit edilse dahi hüküm herhangi bir hukuka aykırılık iddiası ile temyiz edilmişse, temyiz dilekçesinde gösterilmemiş olsa bile CMK' nın 289. maddesinde yazılı kesin hukuka aykırılık halleri yönünden de temyiz incelemesi temyiz incelemesi yapılacak bunun dışında temyiz incelemesi yapılamayacaktır.
Temyiz incelemesinde temyiz nedeni yönünden 1412 sayılı CMUK' nin 320. maddesinde " hükme tesiri olacak derecede kanuna muhalefet edilmiş olduğunu görürse talepte mevcut olmasa dahi bu hususu tetkik eder" şeklinde yer alan ibareye benzer bir düzenlemeye 5271 sayılı CMK da yer verilmemiş dolayısıyla temyiz incelemesi temyiz nedenine ve CMK' nin 289. maddesinde belirtilen kesin hukuka aykırılık hallerine hasredilmiştir. Dolayısı ile bu nedenler dışına çıkılarak temyiz incelemesi yapılması kanunen mümkün değildir.
CMK' nın 301. maddesi kapsamında yapılacak inceleme sonucunda CMK' nin 302/1. maddesine göre hükmün hukuka uygun bulunması halinde temyiz isteminin esastan reddine karar verileceği belirtilmiş; ikinci fıkrada ise "Hüküm temyiz başvurusunda gösterilen , hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle hükmü bozar bozma sebepleri ilamda ayrı ayrı gösterilir" hükmüne yer verilmiştir. Burada da görüldüğü üzere bozma nedeninin ancak temyiz başvurusunda gösterilen nedenlere hasredileceği açık ve kesin biçimde belirtilmiştir. Bununla beraber anılan maddenin üçüncü fıkrasında " hüküm bozulduğunda dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan diğer hukuka aykırılık halleri de ilamda gösterilir." şeklinde düzenleme nazara alındığında dilekçede gösterilen temyiz nedenleri incelenirken hükmün hukuka aykırılıktan dolayı bozulmasına karar verilmesi halinde dilekçede gösterilmeyen hukuka aykırılıklar saptanmış ise bunların da bozma ilamında gösterileceği belirtilmektedir.
Görüldüğü üzere temyiz incelemesinde genel kural, temyiz dilekçesinde gösterilen hukuka aykırılık halleri ile sınırlı olup ve dilekçede bir temyiz nedeni gösterilmişse buna bağlı olarak CMK' nın 289. maddesinde gösterilen hukuka kesin aykırılık hallerinin incelenmesinden ibarettir. Bunun dışında temyiz incelemesi yapılması mümkün değildir. Ancak bu temyiz nedenleri incelenirken dilekçede gösterilmeyen başka hukuka aykırılık hallerinin saptanması halinde bu hususların ilamda gösterilmesi ancak CMK' nın 302/3. maddesine göre ancak hükmün bozulması haline hasredilmiştir. Dilekçede gösterilen temyiz nedenine bağlı incelemede hukuka aykırılık tespit edilemeyen ve bu nedenle temyiz isteminin esastan reddine karar verilen durumlarda temyiz nedeni dışına çıkılarak saptanan hukuka aykırılığın esastan ret kararında gösterilebileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Esasen temyiz nedenine bağlı yapılan incelemede esastan ret kararı verilen durumda temyiz nedeni dışına çıkılarak temyiz edenin sıfatına göre aleyhe hukuka aykırılığın tespiti ve bu durumun karara derci esastan ret kararının doğasına da aykırıdır.
Hal böyle olunca sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ve istinaf talebinin esastan reddi kararının sanığın temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi ile temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi karşısında temyiz dilekçesinde sanıklar tarafından gösterilmeyen ve sanıkların aleyhine olan hukuka aykırılığına işaret edilmesinin, temyiz nedenine hasren yapılması gereken temyiz incelemesinde, temyiz nedeni dışına çıkılarak inceleme yapılmasın kanuna aykırı olup 1412 sayılı CMUK'nin 320. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemden kalma uyulama geleneğinin devamına 5271 sayılı CMK düzenlemesi cevaz vermemektedir.
Yine bozma kararında uygulanması mümkün bulunan CMK' nin 302/3. maddesinin temyiz isteminin esastan reddi kararlarına kıyasen uygulanması da, CMK' nın 301. maddesi ve temyiz isteminin esastan reddi kararının ruhuna aykırı olduğundan kıyasen uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu bağlamda temyiz isteminin esastan reddi kararının verildiği somut olayda temyiz dilekçesinde gösterilmeyen nedene dayalı inceleme yapılarak bunun esastan ret kararında aleyhe temyiz olmadığından eleştiri konusu yapılmasının mümkün bulunmadığı düşüncesi ile temyiz isteminin esastan reddine karar verilen ilamda eleştiriye yer verilmesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmak mümkün bulunmamıştır.