Esas No: 2020/21989
Karar No: 2022/7279
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/21989 Esas 2022/7279 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/21989 E. , 2022/7279 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5.Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/09/2019-2019/320 esas 2019/358 karar sayılı mahkûmiyet hükmü
2- İstinaf talebinin esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, 696 sayılı KHK'nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Olay tutanaklarına göre; kavga ihbarı üzerine olay yerine intikal edildiğinde tanık ...'ın uyuşturucu madde kullandığı için tanımadığı kişiler tarafından darp edildiğini ve kendisine uyuşturucu madde satan kişinin yakalanmasını istediğini söylediği, bunun üzerine tanık ...'a sanık ... arattırılarak uyuşturucu madde istetildiği ve buluşma yerine gidildiğinde sanık ...'ın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2/e ve 161/2. maddeleri ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun Ek 6. maddesi uyarınca, edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan kolluğun olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için gerekli acele tedbirleri aldıktan sonra durumu derhal Cumhuriyet savcısına bildirmesi ve Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda gerekli soruşturma işlemlerini yapması gereklidir.
Dosya içeriğine göre; olay tutanaklarında işlenmekte veya henüz işlenmiş olan ya da pek az önce işlenmiş bir suçun mevcudiyetini ortaya koyan somut şüphe sebepleri belirtilmediğinden CMK’nın 2/j maddesi ile PVSK’nın 13/A maddesi kapsamında suçüstü halinin varlığından bahsetmek mümkün olmadığı halde, sanık hakkında uyuşturucu madde
ticareti yaptığına dair bilgi alınması üzerine Cumhuriyet savcısına haber verilerek bilgisi dahilinde sanık hakkında işlem yapılması gerekirken, Cumhuriyet savcısının CMK'nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın sanık ile telefon irtibatı sağlanarak serbest iradesi dışında uyuşturucu madde satışına teşvik edilmiştir. Böylece kışkırtıcı ajan gibi hareket eden kolluk görevlileri, sanığı suç işlemeye teşvik etmiştir.
Somut olayda; kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısının bilgi ve talimatı bulunmaksızın, görev ve yetkileri dışına çıkarak, sanıkları suça teşvik etmeleri suretiyle elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve Anayasanın 38/6. ve CMK'nın 206/2.a maddeleri uyarınca hükme esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın TAHLİYESİNE başka suçtan tutuklu ve hükümlü olmadığı takdirde serbest bırakılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.