Esas No: 2012/12092
Karar No: 2013/102
Karar Tarihi: 15.01.2013
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/12092 Esas 2013/102 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık ...’in yapılan yargılaması sonunda; eylemin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyetine dair Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02.05.2012 gün ve 2009/269 Esas, 2012/215 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmesi ve incelemenin de duruşmalı olarak yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesiyle Daireye gönderilmekle 26.12.2012 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaâ dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 16.01.2013 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Olaydan hemen bir gün sonra, Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinin genel cerrahi uzmanından alınan 30.10.2009 tarihli raporunda mağdurenin diz dirsek pozisyonunda yapılan muayenesinde saat 10, 11 ve 01 hizalarında 3 adet taze yırtık tespit edildiğinin belirtilmiş olması, olaydan oniki gün sonra Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin 10.11.2009 tarihli raporunda ise anal muayenede fissür
ve ekimoz tespit edilmemiş olduğunun bildirilmesi, fiili livata bulgularının kısa sürede iyileşme özelliği göstermesinin tıbben bilinmesi, sanığın atılı suçlamayı kabul etmeyerek ereksiyon sorunu olduğunu ifade etmiş olması, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanlığının 23.08.2011 tarihli raporu içeriğinden sanık hakkında 22-23.06.2011 tarihlerinde yapılan iki gece NPT testi sonucu bulunan bulguların sanıkta ereksiyon fonksiyon bozukluğu lehine olduğunun bildirilmiş olması yine Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin 26.04.2010 tarihli raporunda sanık hakkında uygulanan CİS testinin negatif olması nedeni ile erektil disfonksiyonunun olabileceğinin düşünüldüğünün belirtilmiş olması ve Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Kriminal Laboratuvarının 23.12.2009 tarihli raporunda mağdurun kıyafeti (sweat) üzerinde bulunan meni lekesinin sanıktan başka bir erkek şahsa ait olduğunun bildirilmiş olmasına rağmen bu meni lekesinin mağdurun kendisine ait olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmamış olması karşısında; kendisinde orta ve hafif derece sınırında zeka geriliği bulunan mağdurun kan örneği alınıp Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarına gönderilerek 23.12.2009 tarihli raporlarında mağdurun kıyafeti (sweat) üzerinde tespit edilen ve sanığa ait olmadığı anlaşılan meni lekesinin mağdura mı yoksa üçüncü bir erkek şahsa mı ait olduğu konusunda rapor alınması, Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinin 30.10.2009 tarihli raporunu düzenleyen genel cerrahın tanık olarak dinlenerek mağdurda diz dirsek pozisyonunda saat 10, 11 ve 01 hizalarında tespit ettiği 3 adet taze yırtığın anüse organ sokma neticesinde mi yoksa organ sokmadan da zorlama sonucu veya başka bir rahatsızlıktan dolayı mı meydana geldiği konusunda gözlem ve bilgisine başvurulmasından sonra sanık hakkında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 23.08.2011 tarihli NPT testi sonucu ve raporu ile Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin 26.04.2010 CİS testi sonuçlarını içeren raporunun Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek; mağdurun fiili livata bulgularına ilişkin önceki raporları ve tanık olarak dinlenecek genel cerrahın beyanları üzerinde değerlendirme yapılarak söz konusu bulguların tamamlanmış fiili livataya delalet edip etmediği, organ sokma sureti ile fiili livatanın kesin olarak tespiti halinde ise sanık hakkında ereksiyon sorunu ile ilgili alınan NPT ve CİS testi sonuçlarına göre mağdurun anüs bölgesindeki bulguların sanık tarafından gerçekleştirilmesinin tıbben mümkün olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
15.01.2013 tarihinde verilen işbu karar 16.01.2013 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık ... müdafiin gıyabında tefhim olundu.