19. Hukuk Dairesi 2014/14299 E. , 2014/17520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı - karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı/karşı davalı vekili, müvekkili ile davalı/karşı davacı arasında hazır beton satışı sözleşmesi akdedildiğini, kesilen faturanın davalı/karşı davacıya tebliğ edildiğini, faturaya herhangi bir itiraz olmadığını, bu sözleşme çerçevesinde kurulan ticari ilişki kapsamında, 07/12/2011 tarihi itibariyle 5.898,48 TL tutarında borç bakiyesinin kaldığını, bunun tahsili için Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/522 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe davalı/karşı davacının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın en az %40’ı tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı/karşı davalı, karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde, davalı/karşı davacının açtığı davanın haksız ve yersiz olduğunu, betonların davalı/karşı davacının iddiasının aksine sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiğini, davalı/karşı davacının faturaya itiraz etmediği gibi yasal sürede ayıp ihbarında dahi bulunmadığını savunarak karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı/karşı davacı cevap ve karşı davasında, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesine göre sipariş formunda cinsi belirtilen hazır betonun teslim edilmesi gerektiğini, C30 cinsi beton talep edilmesine rağmen GRO beton teslim edildiğini, bunun da ayıplı ifa olduğunu, şantiye şefinin fark etmesi sonucunda bu betonun ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ayıplı ifanın reddedildiğini, gecikmeli ifa kabul edilmekle birlikte bundan doğan zararların tazmininin istendiğini, BK m. 205 kapsamında doğan zararın doğrudan zarar niteliğinde olduğunu, dolayısıyla burada satıcının kusuru olmasa da sorumluluğuna gidilmesi gerekeceğini, davacı/karşı davalının ayıplı ve gecikmeli ifası nedeniyle 5.900,00 TL tutarında zararları olduğunu belirterek, bu zararın davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl dava itibariyle de cari hesap ekstresi kapsamında herhangi bir borcun bulunmadığını, davacı/karşı davalının usulüne uygun bir biçimde malı teslim etmediğini savunarak asıl davanın reddi ile lehlerine İİK m. 72/4 uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı/ karşı davacının yasal süre içerisinde ve usulüne uygun biçimde ayıp ihbarında bulunmadığı, malın gizli ayıplı olduğu yönünde yasal ve bilimsel delilleri dosyaya sunamadığı, davacının davada satış sözleşmesine dayalı olarak edimin ifasını yerine getirdiğini ispatladığı, gecikmiş ifa bakımından davalı/karşı davacının ihtirazi kayıt koymaksızın kabul ettiği ifa itibariyle itirazının artık dinlenemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı - karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.