Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/2137 Esas 2022/13812 Karar Sayılı İlamı

Sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama neticesinde sanıkların zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22/10/2014 tarihli ve 2014/221 Esas, 2014/284 sayılı Kararın sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02/12/2021 tarihli ve 2018/3823 Esas, 2021/6164 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin bozulması yönündeki kararına karşı Yargıtay C.Başsavcılığının 22/03/2022 tarihli ve 2022/36281 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
İlk derece yargılaması sonucunda verilen hükme yönelik başvurulabilecek kanun yolları için 5271 sayılı CMK’da olağan ve olağanüstü kanun yolları şeklinde ikili bir ayrıma gidilmiştir. Bu ayrımdaki ölçü ise leh veya aleyhine başvurulan kararın kesinleşip kesinleşmediği hususuna ilişkindir. Şayet verilen karar henüz kesinleşmemiş ise olağan kanun yolu; kesinleşmiş ise olağanüstü kanun yolu söz konusudur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bir kısım içtihatlarına göre Yargıtay Ceza Dairelerince verilen ve ilk derece yargılaması sonrası kurulan hükmün kesinleşmesi sonucunu doğurmayan bozma kararlarına karşı da bu yola başvurabileceği kabul edilmiş ve maddede buna engel oluşturacak bir hükme de yer verilmemiş ise de CMK’nın 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi olağanüstü kanun yollarından biridir.
Yine CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi de olağanüstü kanun yollarından biridir. Yargılamanın yenilenmesi talebinin gerek kabulü gerekse reddi sonrası itiraz mercin itirazı kabul ederek yargılamanın yenilenmesine karar vermesi üzerine yargılama faaliyetine yeniden başlanacak, bu aşamadan sonra yerel mahkemece yargılamanın yenilenmesi kararına konu eksikliklerin yanında gerekli tüm araştırmalar yapılabilecek, sanıkların leh ve aleyhindeki tüm deliller toplanarak değerlendirmede bulunulup hukuki durumlarının tayin ve takdiri yoluna gidilebilecek, verilecek yeni hüküm ise yargılamanın yenilenmesi kararıyla ortadan kaldırılan ilk hükmün CMK’da belirlenen tüm şart ve unsurlarını taşıyacak nitelikte gerekçeleriyle ortaya konularak tesis edilecektir. Yapılan yargılama faaliyeti sonunda mahkeme kanaatinde bir değişiklik olmadığı takdirde önceki hükmünün aynen onaylanmasına karar verecek aksi halde yeniden hüküm kurma yoluna gidecektir. Bu şekilde kurulan hükme karşı olağan kanun yoluna başvurma hakkı bulunanlarca bu hakkın kullanılmasına engel bir durum söz konusu olmayıp, hakkın kullanımı halinde mercince gerekli denetim gerçekleştirilebilecektir.
Bu genel açıklamalara ve dosya kapsamına göre; sanıklar hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ... Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2010 tarihli ve 2009/134 Esas, 2010/120 sayılı Kararıyla verilen mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 03/12/2013 tarihli ve 2012/10255 Esas, 2013/11668 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, akabinde yargılamanın yenilenmesi taleplerinin gerek kabulü ve gerekse reddi sonrası itiraz mercince ret kararının kaldırılarak kabulü üzerine sanıklar hakkında her iki suç yönünden yeniden yargılama faaliyetine başlandığı, böylece Dairemizin onama ilamının kesin nitelikteki gücünün olağanüstü kanun yolu ile ortadan kaldırıldığı, devamında ilk derece mahkemesi tarafından yeniden duruşma açılarak gerekli işlemlerin tesis edilmeye çalışıldığı ve neticesinde sanıklar hakkında 22/10/2014 tarihli ve 2014/221 Esas, 2014/284 Karar sayılı mahkumiyet hükümlerinin verildiği, bu hükümlere yönelik sanıklar müdafilerin temyiz talepleri üzerine usule uygun olarak olağan kanun yolunun işletildiği, Dairemizin itiraza konu 02/12/2021 tarihli ve 2018/3823 Esas, 2021/6164 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyet kararlarının bozulduğu, sanıklardan ... müdafin Dairemiz ilamına karşı itiraz yoluna gidilmesi talepli dilekçesinin başlangıçta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedildiği, bunun üzerine dosyanın yerel mahkemeye gönderilerek 2022/58 Esas numarasına kaydedildiği, aynı esas sayılı 11/02/2022 tarihli tensip zaptında bozma ilamına uyulup uyulmadığı yönünde bir açıklık yok ise de; (4) no.lu ara karar uyarınca zimmet suçuna ilişkin bozma gerekçesi doğrultusunda işlem tesis edildiği, esas dosyası ilk derece mahkemesinde bulunduğu halde dosyanın aslı gibidir onaylı sureti temin edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2022 tarihli ve KD-2022/36281 sayılı yazısıyla sanıklar lehine itiraz yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar sanıklar lehine itiraz yolunda süre sınırlaması bulunmamakta ise de; zimmet suçu yönünden ileri sürülen itiraza konu sanık savunmalarının yukarıda belirtilen gerek 03/12/2013 tarihli onama ve gerekse 02/12/2021 tarihli bozma kararlarında Dairemizce değerlendirilmesi, resmi belgede sahtecilik suçu bakımından verilen mahkumiyet hükümlerinin ise esası incelenmeksizin bozulması, dosyanın halen ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/58 Esas numarasında derdest olması ve bu bağlamda geldiği aşama nazara alındığında itiraza konu hususların ilk derece mahkemesince değerlendirilerek kabulü halinde sanıklar lehine karar verilmesine engel bir durumun olmaması, dolayısıyla itirazda ileri sürülen hukuka aykırılıkların, kabul edilmesi durumunda, bozma sonrası yapılacak yargılama sonucu verilecek hükümlerle veya bu hükümlere yönelik başvurulabilecek olağan kanun yoluyla düzeltilebilir nitelikte bulunması, hal böyle iken ve olağan kanun yolları tüketilmemişken olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz yasa yoluna başvurulmasının ilgili düzenlemenin amaç ve kapsamıyla da bağdaşmayacağı, aksi durumun mevcut itirazın CMK’nın 223/8. maddesinde belirlenen durma kararı verilebilecek hallerden birini oluşturmadığından derdest olan dosyanın akıbeti ve bu dosyada yapılan işlemlerin geçerliliği ile yargılama süreci devam eden ilgili mahkemeye müdahale sonucunu doğurabilecek sakıncalara yol açacağı nazara alındığında;
Sanıklar hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin Dairemizce verilen bozma kararına yönelik Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri açıklanan gerekçelerle yerinde görülmediğinden, 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 28/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.