Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/14924 Esas 2013/59 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/14924
Karar No: 2013/59
Karar Tarihi: 14.01.2013

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/14924 Esas 2013/59 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ve bir sanığın kasten yaralama suçundan mahkumiyetlerine dair bir ceza kararı incelenmiştir. Bir sanığın kasten yaralama suçundan verilen cezanın ağırlaşmış yaralama niteliğinde olduğu ve temel cezanın 5237 sayılı TCK'nın 86/1. maddesinden tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak kararda bu hüküm yerine 86/2. maddesi esas alınmıştır ve bu nedenle bozma sebebi yapılmamıştır. Sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen cezalarda ise TCK'nın 109/2. maddesi yerine 1. fıkrasının uygulandığı ve haksız tahrik nedeniyle verilen kasten yaralama eyleminin, alıkoyma eyleminin haksız tahrik nedeniyle işlenmediği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, sanığın suçunu yaşının küçüklüğü nedeniyle işlediğinin kabul edildiği ancak açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin kararın tartışılmadığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 86/1 ve 2. maddeleri, 109/1 ve 2. maddeleri, 29. madde, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK'nın 321. maddesi. 5395 sayılı Çoc
14. Ceza Dairesi         2011/14924 E.  ,  2013/59 K.

    "İçtihat Metni"



    Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından sanık ... ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar ... ve ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 23.11.2007 tarihli ve 2006/347 Esas, 2007/623 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ... ile sanıklar Cüneyt ve Denizhan müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki yüzde sabit izin basit tıbbi müdahale ile giderilmesi mümkün bulunmadığı gözetilip, temel cezanın 5237 sayılı TCK.nın 86/1. maddesinden tayin olunması gerekirken 86/2. maddesinin esas alınması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Delillerle iddia, savunma ve duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanıklar ...ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
    Mahkemece oluşa uygun olarak, sanıkların eylemlerini cebir kullanarak gerçekleştirdiklerinin kabul edilmesi karşısında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezanın belirlenmesine ilişkin uygulamaya TCK.nın 109/2. maddesi ile başlanması gerekirken, aynı maddenin 1. fıkrası ile başlanması netice ceza itibarıyla sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, sanık ..."ın katılan ..."e yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemini katılanın kendisine küfür etmesi nedeniyle haksız tahrik altında işlediği kabul edilmiş olmakla bu eylemden sonra sanıkların katılanın ellerini ve ayaklarını bağlamak suretiyle alıkoymaları eylemlerinde haksız tahrik hükümlerinin tekrardan uygulanamayacağı, ayrıca katılanın sanık ..."e yönelik haksız tahrik içeren eyleminin de bulunmadığı gözetilmeden kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan belirlenen cezalarda koşulları oluşmadığı halde TCK.nın 29. maddesinin uygulanması ve sanıklar hakkında eksik ceza tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış hükümden önce 08.02.2008
    tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişim CMK.nın 231. maddesinin uygulanmasının da bu yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif cezadan ötürü başka bir biçimde yararlandırma ve ikinci bir atıfet anlamına geleceğinden, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 23.03.2004 gün ve 2004/641 Esas, 2004/70 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, bu husustaki bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.
    Delillerle iddia, savunma ve duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan sanık ... ile sanık ... müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin kurulan hükmün incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp kara yerinde gösterilen delillerle, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Katılanın sanık ..."a yönelik haksız tahrik içeren eyleminin bulunmadığı gözetilmeden koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK.nın 29. maddesinin uygulanması,
    15.07.2005 günlü Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 19.12.2006 tarihli 5560 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 23. maddesi uyarınca mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılmaması lüzumu,
    Kanuna aykırı, sanık ....müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara