19. Hukuk Dairesi 2014/14527 E. , 2014/17455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/256-2013/310
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki ve imzalanan sözleşme gereği müvekkilinin davalıya mal tedarik edip, teslim ettiğini, bu nedenle müvekkilinin davalı şirketten 24.821,81 TL alacaklı olup, bu alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının, davasına konu etmiş olduğu faturaların bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiği, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında ""satıcı firma sözleşmesi"" düzenlendiğini, davacı tarafından davalıya mal tedarik edildiği ve bunlara ilişkin fatura tanzim olunduğu, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen 24.822,06 TL tutarlı faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar üzerinde taraflar arasında mutabakatsızlığın sözkonusu olmadığı, davalı tarafında defter kayıtlarında yer aldığı, davacının davalıdan 9.223,20 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı tarafından kesilen mükabil faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi bir kısmı da davacı tarafından iade edilmiştir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede yer alsa bile faturaya dayanak teşkil eden işlem ve hizmetin yapıldığının dayanak belge ile ispatlanması gerekir. Mahkemece, hükme esas olunan bilirkişi raporu, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini açıkça ortaya koyamayan ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir rapordur. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişiden iddia ve savunma çerçevesinde davacı vekilinin rapora itirazları da gözetilerek tüm deliller birlikte incelenip, değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, takip tarihi gözetilerek talep gibi % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.