Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4623 Esas 2022/3781 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4623
Karar No: 2022/3781
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4623 Esas 2022/3781 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/4623 E.  ,  2022/3781 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten yaralama suçundan sanıklar ...ve ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli ve 2015/278 Esas, 2016/93 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/400 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 15.02.2022 tarihli ve 2021/11246 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2022 tarihli ve 2022/26877 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre, sanıklar haklarında kasten yaralama ve nitelikli hırsızlık suçlarından yapılan yargılama neticesinde, Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/214 Esas, 2014/314 sayılı kararıyla sanıkların eylemlerinin birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçu kapsamında kaldığından bahisle verilen görevsizlik kararını müteakip, sanıkların eylemlerinin yağma suçu kapsamında kalmadığı, nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 13.03.2015 tarihli ve 2015/52 Esas, 2015/93 sayılı karşı görevsizlik kararını takiben, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 07.10.2015 tarihli ve 2015/9031 Esas, 2015/14881 karar sayılı ilamı ile Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.03.2015 tarihli ve 2015/52 Esas, 2015/93 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması üzerine, sanıklar haklarında yapılan yargılama neticesinde sanıkların ayrı ayrı nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetlerine, kasten yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli ve 2015/278 Esas, 2016/93 sayılı kararına karşı kasten yaralama suçu yönünden yapılan itirazın reddine dair Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/400 değişik iş sayılı mercii kararını müteakip, hırsızlık suçu yönünden Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli kararının, atılı suçun yağma suçunu oluşturduğundan bahisle bozulmasına ilişkin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 25.09.2018 tarihli ve 2017/2536 Esas, 2018/12366 karar sayılı ilamını takiben, anılan suç yönünden yeniden yapılan yargılama sonucunda sanıkların birden fazla kişi ile birlikte silahla yağma suçundan mahkumiyetine dair Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli ve 2018/400 Esas, 2019/106 sayılı kararının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2020/316 Esas, 2021/2336 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş bulunması karşısında, sanıkların kasten yaralama suçundan ayrı ayrı 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli ve 2015/278 Esas, 2016/93 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/400 değişik iş sayılı kararının kesin olması sebebiyle temyiz incelemesine konu edilememiş ise de yaralama suçunun yağma suçunun unsuru olduğu, bu durumda yaralama suçundan ayrıca sanıkların mahkûmiyetlerine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    İncelenen dosya kapsamında; sanıklar hakkında Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığının 05.02.2014 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3.e, 142/2.g.2, 37/1, ve 53/1. maddelerine göre kasten basit yaralama, hırsızlık suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
    Sanıkların eyleminin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığını değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle Asliye Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2016 tarihli ve 2015/278 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararları ile sanıkların hırsızlık ve kasten basit yaralama suçlarından mahkumiyetlerine, kasten basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı sanıklar müdafiinin temyiz isteminde bulunması üzerine; Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 25.09.2018 tarihli ve 2017/2536 Esas, 2018/12366 Karar sayılı kararı ile hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararının “Katılanın, sanıkları kendisine ait keçiyi götürürken gördüğü, yanlarına gittiğinde ise keçiyi kestiklerini görmesi üzerine ne yaptıklarını sorduğu, sanıkların ise kendisini taşla yaraladıklarını beyan ettiği ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde yaralandığına ilişkin kesin raporunun bulunduğu anlaşılmakla, eylemin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli ve 2018/400 Esas, 2019/106 Karar sayılı kararı ile sanıkların birden fazla kişi ile birlikte silahla yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş anılan kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2020/316 Esas, 2021/2336 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Buna göre; sanıkların kasten basit yaralama eyleminin bütün olarak yağma suçu içerisinde kalması durumunda kasten basit yaralama suçundan ayrıca cezalandırılmalarına karar verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle sanıkların kasten basit yaralama eyleminin bütün halinde yağma suçunun cebir unsurunu oluşturduğundan kasten basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazın merciince bu aşamada yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Bu nedenle; Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/400 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara